22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

54 — GUSL ABDESTİ<br />

Nemâzın doğru olması için, abdestin ve guslün doğru olması lâzımdır. İbni<br />

Âbidîn, (Dürr-ül-muhtâr) şerhinde buyuruyor ki: (Cünüb olan her kadının ve<br />

erkeğin ve hayzdan ve nifâsdan kurtulan kadınların, nemâz vaktinin sonuna o nemâzı<br />

kılacak kadar zemân kalınca, gusl abdesti alması farzdır).<br />

Farzları yapanlara çok sevâb vardır. Yapmıyanlara da, büyük günâh vardır.<br />

(Gunyet-üt-tâlibîn) kitâbının bildirdiği hadîs-i şerîfde, Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Gusl abdesti almağa kalkan bir kimseye, üzerindeki<br />

kıl adedince [ya’nî pekçok demekdir] sevâb verilir. O kadar günâhı afv olur.<br />

Cennetdeki derecesi yükselir. Guslü için ona verilecek sevâb, dünyâda bulunan herşeyden<br />

dahâ hayrlı olur. Allahü teâlâ, Meleklere, bu kuluma bakınız! Gece, üşenmeden<br />

kalkıp, benim emrimi düşünerek, cenâbetden gusl ediyor. Şâhid olunuz ki,<br />

bu kulumun günâhlarını afv ve magfiret eyledim buyurur).<br />

(Ey Oğul İlmihâli)nin doksanbirinci sahîfesinde yazılı hadîs-i şerîfde, (Kirlenince,<br />

çabuk gusl abdesti alın! Çünki kirâmen kâtibîn melekleri, cünüb gezen kimseden<br />

incinir) buyuruldu. Yine, aynı sahîfede: İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki, bir kimse,<br />

rü’yâda bana dedi ki, (Bir mikdâr zemân, cünüb kaldım. Şimdi üzerime ateşden<br />

gömlek giydirdiler. Hâlâ ateş içindeyim). (Zevâcir) ve (Risâle-i ünsiyye) kitâblarındaki<br />

hadîs-i şerîfde, (Resim, köpek ve cünüb kimse bulunan eve rahmet<br />

melekleri girmez) buyuruldu. Nemâz kılan ve kılmıyan herkes, bir nemâz vaktini<br />

cünüb geçirirse, çok acı azâb göreceği (Zevâcir)de yazılıdır. Öğle ezânından sonra<br />

cünüb olan, öğle nemâzını kılmamış ise, ikindi vaktine kadar; kılmış ise, akşam<br />

nemâzına kadar gusl etmelidir. Yıkanamazsa, teyemmüm etmelidir. Hanefî mezhebinde<br />

guslün farzı üçdür:<br />

1 — Ağzın hepsini iyice yıkamak. Ağız dolusu su içmekle de olur ise de, yutmak<br />

mekrûhdur diyen de olmuşdur.<br />

2 — Burnu yıkamak. Burundaki kuru kir altını ve ağızdaki, çiğnenmiş ekmek<br />

altını yıkamazsa gusl sahîh olmaz. Hanbelî mezhebinde, mazmaza ve istinşâk,<br />

abdest alırken de, guslde de farzdır.<br />

3 — Bedenin her yerini yıkamakdır. Bedenin, ıslatılmasında harac olmıyan<br />

yerlerini yıkamak farzdır. Yıkanan yerleri oğalamak lâzım değil ise de, müstehabdır.<br />

İmâm-ı Mâlik ile İmâm-ı Ebû Yûsüf lâzımdır buyurdu. Göbek içini, bıyık, kaş<br />

ve sakalı ve altlarındaki derileri ve başdaki saçları ve ferci yıkamak farzdır. Gözleri,<br />

kapalı küpe deliğini, sünnet derisi altını yıkamak farz değildir, müstehabdır.<br />

Kadınlar, örülü saçın diblerini ıslatınca, örgüyü yıkamak lâzım değildir. Saç dibleri<br />

ıslanmazsa, örgüyü açmak lâzım olur. Örülmemiş saçların her tarafını da yıkamak<br />

farzdır. Traş olursa, kesilen saçları [ve diğer kılları ve tırnakları] yıkamak<br />

lâzım değildir. İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” beşinci cild ikiyüzyetmişbeşinci<br />

sahîfede diyor ki, (Cünüb iken, kasıkları traş etmek mekrûhdur). [Cünüb iken saç,<br />

tırnak kesmenin de mekrûh olduğu buradan anlaşılmakdadır.] Pire, sinek kirlerinin<br />

ve kınanın ve insan kirinin, akıcı yağların, çamurun altını yıkamak farz değildir.<br />

Deriye yapışmış, hamur, mum, sakız, katı yağ, balık pulu, çiğnenmiş ekmek,<br />

[Tırnakdaki oje denilen boya] gibi su geçirmiyen şeylerin altını yıkamak lâzımdır.<br />

Dişlerin arasında ve diş çukurunda bulunan yemek artıklarının altına su geçmezse,<br />

altı yıkanmazsa gusl abdesti câiz olmaz. Yüzük sıkı ise, çıkarmak veyâ hareket<br />

etdirmek lâzımdır. Küpe de böyledir. Küpe deliğinde, küpe yoksa ve delik açıksa<br />

kulağı ıslatırken, delik ıslanırsa, yetişir. Islanmazsa, deliği parmakla ıslatmalıdır.<br />

Bütün bunlarda ıslandığını çok zan etmek yetişir. Ağzını veyâ başka yerini yıkamağı<br />

unutup, nemâz kılsa, sonra hâtırlasa, orasını yıkayıp farzı tekrâr kılar. Tenhâ<br />

yer yoksa, başkasının yanında avret yerini açmaz. Tenhâ oluncıya kadar bekler.<br />

Nemâz vakti daralır ise, başkaları yanında tahâretlenmez. Donunu da yıkamaz.<br />

– 132 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!