22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

52 — TEGANNÎ VE MÜZİK<br />

Güzel san’atların bir kolu denilen müzik, hisleri ve düşünceleri seslerle ve hareketlerle<br />

anlatmak san’atıdır. Müzik, düzenlenmiş ses ve hareketdir. Seslerin melodi,<br />

armoni ve polifoni gibi şekllerde düzenlenmesidir. İlâhî dinler ve bunların bozulması<br />

ile meydâna çıkan, eski Mısr, Çin ve Yunan inançları ve Buda, Berehmen<br />

kâfirleri, Cennetde müzik olduğunu bildirmekdedir. Hattâ müzik kelimesi, yunanlıların<br />

büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa (Müz) denilen dokuz heykelin<br />

adından hâsıl olmakdadır. Müziğin bütün dinlerde büyük günâh olduğu,<br />

(Dürr-ül-müntekâ)da yazılıdır. İncîlin yasak etdiği müziği, sonradan papasların hıristiyan<br />

dînine sokdukları Zerkânînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Mevâhib-i ledünniyye)<br />

şerhi, beşinci cildinde uzun yazılıdır. Bozuk dinler, kalbleri ve rûhları<br />

besliyemediği için, müziğin, her nev’ çalgı sesinin nefslere hoş gelmesi, nefsleri beslemesi<br />

rûhânî te’sîr sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise müziğinden doğdu. Bugün<br />

yeryüzünü kaplıyan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik, ibâdet hâlini almışdır.<br />

Müzik ile, her nev’ çalgı ile nefsler keyflenmekde, şehvânî, hayvânî arzûlar kuvvetlenmekdedir.<br />

Rûhun gıdâsı olan, kalbleri temizliyen ve nefsleri ezip, harâmlara<br />

olan arzûlarını yok eden, ilâhî ibâdetler unutulmakdadır. (Mekâtîb-i şerîfe)nin<br />

doksanıncı ve doksandokuzuncu mektûbları sonunda diyor ki, (Şarkı, tegannî<br />

çok dinleme. Simâ’ kalbi öldürür. Nifâk hâsıl olur). Doksanaltıncı mektûbda diyor<br />

ki, (Kalbde Allah sevgisini artdıran şi’rleri, çalgısız ve fâsıklar olmaksızın<br />

dinlemek câizdir). Müzik, her nev’ çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar gibi<br />

gaflet içinde, uyuşuk yaşatmakdadır. Böylece, nefsleri azdırarak, se’âdet-i ebediyyeden<br />

mahrûm kalmasına sebeb olmakdadır. İslâm dîni, insanları bu âfetden,<br />

bu sonsuz felâketden korumak için, müziği kısmlara ayırmış, zararlı olanlarını harâm<br />

kılmış, yasak etmişdir.<br />

Müziğin Cennetde de bulunduğunu ve orada nasıl olduğunu, dünyâda erkeklere<br />

de, kadınlara da harâm olan kısmlarını bildiren hadîs-i şerîflerden birkaçı,<br />

(Kurret-ül’uyûn) kitâbının son bâbında yazılıdır. Bu kitâb, 1302 [m. 1884] de İstanbulda<br />

basılan (Muhtasar-ı tezkire-i Kurtubî) kitâbının kenârlarında basılmışdır. Her<br />

iki kitâb, Hakîkat Kitâbevi tarafından 1421 [m. 2001] de yeniden tab’ edilmişdir.<br />

(Hadîka)da diyor ki, (Tâtârhâniyye) fetvâ kitâbında, (Başkalarını hicv eden ve<br />

fuhş, içki anlatan ve şehveti harekete getiren şi’rleri tegannî ile, ya’nî ses dalgaları<br />

ile okumak, her dinde harâmdır. Harâma sebeb olan şeyler de harâm olur) demekdedir.<br />

Böyle, kat’î harâm olana güzel okudun diyen kâfir olur. Zinâ, ribâ, riyâ<br />

ve şerâb içmek gibi harâmlar için de böyledir. Va’z, hikmet, nasîhat, güzel ahlâk<br />

bildiren şi’r ve ilâhîleri tegannî ile okumak câizdir. Devâmlı, böyle vakt geçirmek<br />

mekrûh olur. Tarîkatcıların, câmi’lerde, tekkelerde ilâhî, zikr, tesbîh okuyarak,<br />

nefslerin şehvetlerini tahrîk etmeleri, dahâ büyük harâmdır. Böyle olduğu kat’î<br />

olarak bilinen toplantılara gitmemelidir. Böyle yerler, ibâdet yeri olmakdan çıkmış,<br />

fısk meclisi olmuşdur. Fekat, iyi bilinmedikce, sû-i zan etmemelidir. Kur’ân-ı kerîmi,<br />

zikri, düâyı, ezânı, tegannî ile okumak, sözbirliği ile harâmdır. Tegannî,<br />

harfleri, kelimeleri değişdirmekde, ma’nâyı bozmakdadır. Bunları kasd ile, bile bile<br />

değişdirmek harâm olur. Hatâ ile, tegannî ile ve bilmiyerek bozulunca harâm olmaması,<br />

bozulup bozulmıyacak yerleri öğrenmeğe çalışanlar içindir. Bunun için,<br />

tecvîd öğrenmek lâzımdır. Kur’ân-ı kerîmi, zikri ve ilâhîleri, ma’nâyı bozmıyacak<br />

güzel ses ile okumak, müstehabdır. Bu da, tecvîde göre okumakla olur. Bunun kalbe,<br />

rûha te’sîri çok olur. Güzel ses ile okumak demek, nağme yapmak, çene oynatmak<br />

değil, Allah korkusu ile okumakdır. Enbiyâ “salevâtullahi teâlâ aleyhim ecma’în”<br />

ve Evliyâ “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” böyle güzel sesle okurlardı.<br />

Fâsıklar [kötü kimseler] ve Ehl-i kitâb gibi tegannî yaparak hazîn okumak ve<br />

bunu dinlemek hadîs-i şerîf ile men’ olundu. Elhân ile, ya’nî mûsikîye uyarak tecvîdi<br />

bozmak bid’at ve dinlemesi de büyük günâhdır.<br />

– 718 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!