22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

şe-te ümm-il mü’minîne “radıyallahü anhümâ”. Ve beyne Alîyyin “radıyallahü anh”<br />

ve Fâtıma-tez-zehrâ “radıyallahü anhâ”. Allahümme a’ti le-hümâ evlâden sâlihan<br />

ve ömren tavîlen ve rızkan vâsi’an. Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zürriyyâtinâ<br />

kurrete a’yünin vec’alnâ lil müttekîne imâmâ. Rabbenâ âtinâ fiddünyâ haseneten<br />

ve fil âhıreti haseneten ve kına azâbennâr. Sübhâne rabbike...). Sonra Fâtiha<br />

der. Bu düâyı Peygamber efendimiz ve bütün Âlimler, Velîler okudular. Bunu<br />

okuyunca, zevc ve zevce arasında, ölünciye kadar muhabbet mevcûd olur.<br />

Râhat ve huzûr içinde yaşarlardı. Evlerinden bereket eksik olmazdı. Nikâh yapan<br />

zât, zevc ve zevcenin nüfûs kâğıdını alıp, iki şâhid ile imâm efendiye gider. İmâm<br />

efendinin vereceği (Nikâh vesîkası)nı doldurup, kendisi ve iki şâhid imzâlar.<br />

İmâm efendi, vesîkaları tasdîk edip, bunları nüfûs kâğıdı ile âid olduğu nüfûs<br />

me’mûrluğuna gönderir. Nüfûs me’mûru vesîkadaki nikâh bilgisini kendi defterine<br />

ve nüfûs kâğıdına kayd eder. Nüfûs kâğıdını imâm efendiye gönderir. İmâm efendi,<br />

nüfûs kâğıdını zevcin kendisine ve zevcenin vekîline verir. Böylece, nikâh işi,<br />

tescîl edilmiş olur.<br />

Nikâh eden kimsenin niyyeti, zinâdan, harâma bakmakdan korunmak olmalıdır.<br />

Sâlih evlâd yetişdirmeği, Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin çoğalmasını<br />

ve Onun nikâh sünnetine uymağı niyyet etmelidir. Evlendikden sonra, harâm<br />

mâl toplamağa kalkışmak, harâm kazanmağa çoluk çocuğu behâne etmek, nikâhın<br />

sünnet üzere yapılmadığını gösterir.<br />

(Müt’a) nikâhı ve (Muvakkat nikâh), dört mezhebde de harâmdır. Müt’a nikâhı,<br />

şâhidsiz olarak bir kadına belli para verip, belli zemân için berâber yaşamağı<br />

sözleşmek demekdir. Müt’a nikâhının harâm olduğunda bütün âlimlerin sözbirliği<br />

bulunduğu, (Mîzân-ül-kübrâ)da ve (İbni Âbidîn)de yazılıdır ve (İmâm-ı Mâlik<br />

câiz dedi) sözünde yanlışlık olduğunu bildirmekdedir. Muvakkat nikâh, yüz sene<br />

olsa bile, belli bir zemân sonra boşamağı söyliyerek, bütün şartlarına uygun yapılan<br />

nikâhdır. Söylemeyip, yalnız kalbinden geçirse, nikâh sahîh olur.<br />

Hacca götürecek erkeği olmıyan bir kadının, hacca gidebilmek için, hacca gitmekde<br />

olan bir erkek ile evlenmesi ve hacdan gelince boşanması da, muvakkat nikâh<br />

olduğu için harâmdır. Kadınların, hacca yalnız gitmeleri de harâmdır. Ebedî<br />

mahrem akrabâsından biri veyâ zevci yanında bulunmıyan kadının üç günlük yola<br />

gitmesi câiz değildir. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfeden ve imâm-ı Ebû Yûsüfden<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” gelen habere göre, hür kadının bir günlük yere mahremsiz<br />

gitmesi mekrûhdur. Bir günden az mesâfeye sâlih erkekler arasında mahremsiz<br />

gidebileceği, (Fetâvâ-yı Hindiyye) beşinci cildde yazılıdır.<br />

(Ukûd-üd-dürriyye)de diyor ki, (Mehr olarak Kur’ân-ı kerîm öğretmeği söylemek<br />

sahîhdır. Çünki, karşılığında ücret alınması câiz olan şeyi mehr yapmak câizdir.<br />

Bir kimse, zevcesine nafakadan hâric birşey gönderince bunun mehr olduğunu<br />

söylerse, yemîn edince sözü kabûl edilir. Mehr söylemeden nikâh edilen kadın,<br />

halvet ve vaty olmadan önce boşanırsa, zevcin buna müt’a vermesi vâcib<br />

olur. Müt’a, antârî, manto ve baş örtüsü olup, kıymeti mehr-i mislin yarısından fazla<br />

olmaz. Zevci ölen kadın, mehr-i mu’accelin bir kısmını almadığını söylerse, bunu<br />

mîrâsdan alır. Mehr-i mu’accelin hepsini almadığını söylerse, birşey verilmez.<br />

Baba, kızına çehiz hâzırlayıp sıhhatde iken kendisine teslîm etdikden sonra ölse,<br />

vârisler bundan hak istiyemez. Kızın akrabâsının kızı teslîm etmek için, başlık olarak<br />

dâmâddan aldıkları şeyler rüşvet olur. Dâmâda geri vermeleri lâzım olur.<br />

Âkıl, bâlig olan kız, mehr-i misl ile küfvüne nikâhlanırsa, babası, anası ve hiç kimse,<br />

buna mâni’ olamaz. Bâkire olarak aldığı kızı, seyyibe [dul] bulduğunu söyliyenin<br />

sözü kabûl edilmez ve mehri geri verilmez. İki bayram arasında nikâh yapmak<br />

ve düğün yapmak câizdir.) (Hamza efendi risâlesi)nde ve (Fetâvel-hayriyye)de diyor<br />

ki, (Nikâh yapmak için, kızın akrabâsının zevcden başlık olarak birşey istemesi<br />

rüşvetdir. Alması harâmdır. Dâmâd da, va’d ederse, vermesi lâzım olmaz. Ver-<br />

– 575 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!