22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

istenir. Peygamberlerin “salevâtullahi teâlâ aleyhim ecma’în” kabrde diri olduklarını<br />

her müslimân biliyor. Buna karşı kimse birşey diyemiyor. Fekat, Evliyânın<br />

kabrde yardım yapacaklarına, onlardan yardım istenmesine inanmıyanları işitiyoruz).<br />

Abdülhak-ı Dehlevî, (Cezb-ül-kulûb) kitâbında buyuruyor ki: (İbni Ebî Şeybe<br />

haber verdi: Hazret-i Ömer zemânında Medînede kaht oldu. Bir kimse, Kabr-i Nebevîye<br />

gelip, yâ Resûlallah! Ümmetin için yağmur düâsı yap! Helâk olacağız dedi.<br />

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” rü’yâsında görünüp, Ömere git! Yağmur<br />

geleceğini müjdele buyurdu. İbni Cevzî diyor ki, Medînede kaht oldu. Hazret-i<br />

Âişeye gelip, yalvardılar. Resûlullahın türbesinin tavanını deliniz buyurdu.<br />

Öyle yapdılar. Çok yağmur yağdı. Kabr-i şerîf ıslandı). Bu iki haber, Eshâb-ı kirâm<br />

zemânında kabrden yardım istenildiğini gösteriyor. Hattâ, müctehid olan<br />

hazret-i Âişe “radıyallahü anhâ” kabrden yardım istenilmesini emr buyurmuşdur.<br />

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” de, kabrinden yardım istiyene yağmur yağacağını<br />

müjdelemişdir. Bunun için, Resûlullahın kabrinden yardım istemeğe<br />

inanmamak, Eshâb-ı kirâmın icmâ’ını inkâr etmek olur. (Hısn-ül-hasîn)de bildirildiği<br />

gibi, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Hayvanı kaçan kimse: Ey Allahın<br />

kulları! Bana yardım ediniz! Allahü teâlâ da, size merhamet eylesin desin!)<br />

buyurdu. Bir hadîs-i şerîfde, (Korkulu olan yerde, üç kerre: Ey Allahın kulları!<br />

Bana yardım ediniz demeli) buyuruldu. Bu düâ çok tecribe edilmişdir. Bir hadîs-i<br />

şerîfde, (Birşeyden zarâr gören, abdest alıp iki rek’at nemâz kılsın! Sonra; Yâ<br />

Rabbî! Senden istiyorum. Senin âlemlere rahmet olan Peygamberin Muhammed<br />

aleyhisselâmı vesîle kılarak sana yalvarıyorum. Yâ Muhammed! Dileğimi kabûl etmesi<br />

için Rabbime seni vesîle ediyorum. Yâ Rabbî! Onu bana şefâ’atcı et desin)<br />

buyuruldu. Her müslimân nemâz kılarken, (Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü!)<br />

diyerek Resûlullaha seslenmekdedir. İnanmıyanlara cevâb olarak yalnız bu yetişir.<br />

Hem de, (Râbıta) yapmanın câiz olduğunu isbât etmekdedir. Evliyâya “kaddesallahü<br />

teâlâ esrârehümül’azîz” râbıta yapmak, iyi göremiyen yaşlı kimsenin gözlük<br />

kullanmasına benzer. (Vesîle arayınız!) âyet-i kerîmesi, Allahü teâlâdan feyz<br />

alabilmek için büyük âlim aramak lâzım olduğunu göstermekdedir.<br />

(Tavâli’ul-envâr) kitâbında diyor ki, (Resûlullahı “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”<br />

ziyâret ederken, dünyâ düşüncelerini kalbinden çıkarmalı. Yalnız Resûlullahdan<br />

yardım beklemeli. Dünyâ düşünceleri yardım gelmesine mâni’ olur. Kabrde<br />

diri olduğunu, ziyâret edenleri tanıdığını, dilenilenleri vermeğe Allahü teâlâdan<br />

izn verilmiş olduğunu, Allahü teâlâya ancak Onun vâsıtası ile kavuşulacağını<br />

düşünmelidir).<br />

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe, (Müsned) kitâbında, Abdüllah ibni Ömerden haber<br />

veriyor ki, (Kabr-i se’âdeti ziyâret eden, kıble tarafından yaklaşır. Kıbleye arkasını<br />

döner. Yüzünü kabre döner. Sonra, (Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullahi<br />

ve berekâtüh) der). Ayakda ziyâret etmenin, oturarak ziyâretden efdal<br />

olduğunu, İbni Hacer-i Mekkî bildiriyor. Hanefî fıkh âlimlerinden, Rüknüddîn Ebû<br />

Bekr Muhammed Kirmânî buyuruyor ki, (Ziyâret ederken, nemâzda olduğu gibi,<br />

sağ el sol elin üstüne konur). Şebekeden dört zrâ’ [iki metre] kadar uzakda durmak<br />

müstehabdır. (Tahkîk-ul-hakkıl mübîn) kitâbından terceme temâm oldu.<br />

Şemsüddîn Muhammed Kirmânî başka olup, 786 [m. 1384] de vefât etmişdir.<br />

28 — (Feth-ul-mecîd) kitâbının, 66, 107 ve 386. cı sahîfelerinde, her zemân ictihâd<br />

yapılmalıdır diyor. 387 ve 390. cı sahîfelerinde, mezheb taklîd edenlerin, mezheblerinin<br />

delîllerini bilmeleri lâzımdır. Bilmezlerse, müşrik olurlar diyor. 432. ci<br />

sahîfesinde, câhiller ictihâd yapamaz diyerek, kendi kendini yalanlıyor. 78, 167, 183,<br />

503 ve 504. cü sahîfelerinde, meyyitden şefâ’at istiyen müşrik olur diyor. Ölüden<br />

kerâmet olarak fâide beklemek şirkdir diyor. 115, 140, 173, 179 ve 220. ci sahîfelerinde,<br />

müslimânlar Evliyâya tapınıyorlar diyor. 133, 134, 136, 139, 140, 484 ve 485.<br />

ci sahîfelerinde, kabrden bereket, fâide beklemek şirkdir diyor. 143, 146, 191 ve<br />

– 457 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!