22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

e) kitâbının üçüncü faslı sonundaki (Allahü teâlâ, kazâya kalmış nemâz borcu bulunan<br />

ve harâm elbise giyen kimsenin [Nâfile] nemâzını kabûl etmez) hadîs-i şerîfleri,<br />

bunu açık olarak bildirmekdedir. (Miftâh-un-necât), Hakîkat kitâbevi tarafından<br />

basdırılmışdır. Mubâhlar iyi niyyet ile güzel düşünceler ile yapılınca,<br />

insan sevâb kazanır. Kötü niyyetlerle yapılırsa veyâ bunları yapmak, bir farzı<br />

vaktinde edâ etmeğe mâni’ olursa, günâh olurlar. Farzlar yapılırken, kötü niyyetler<br />

karışırsa, borc ödenmiş, cezâdan kurtulmuş olunur ise de, sevâb kazanılmaz.<br />

Belki günâh da olur. Harâm işliyenlerin farzları ve sünnetleri sahîh olur. Ya’nî borclarını<br />

ödemiş olurlar ise de, sevâb kazanmazlar. (Hadîka)da, (Bid’at sâhiblerinin<br />

ibâdetleri kabûl olmaz) hadîs-i şerîfini anlatırken buyuruyor ki, (Günâhlardan sakınmayan<br />

müslimânların ibâdetleri sahîh olsa da kabûl olmaz). Harâmlar iyi niyyet<br />

ile yapılsa da, mubâh olamaz. Ya’nî harâmlara hiçbir zemân sevâb verilemiyeceği<br />

gibi, özrsüz harâm işleyen herhâlde günâha girer. Harâmdan iyi niyyet ile, ya’nî<br />

Allahü teâlâdan korkarak sakınan, vazgeçen sevâb kazanır. Başka bir sebeb ile harâm<br />

işlemezse, sevâb kazanmaz. Yalnız, günâhından kurtulur. Harâm işleyenlerin,<br />

(Sen kalbime bak, kalbim temizdir. Allahü teâlâ kalbe bakar) demeleri boşdur. Fâidesizdir.<br />

Müslimânları aldatmakdır. Kalbin doğru ve temiz olmasına alâmet, ahkâm-ı<br />

islâmiyyeye yapışmak, ya’nî emrlere ve yasaklara uymak olduğu (Mektûbât)ın<br />

birinci cildinin otuzdokuzuncu mektûbunda uzun yazılıdır. (Şir’at-ül-islâm)ın<br />

246. cı sahîfesinde ve (Hadîka)da, takvâyı anlatırken diyor ki, (Harâmların iyi niyyet<br />

ile yapılması, bunları harâmlıkdan çıkarmaz. İyi niyyet, harâmlara ve mekrûhlara<br />

te’sîr etmez. Bunları tâ’at hâline çevirmez).<br />

(Mir’ât-ül-mekâsıd) kitâbı, yetmişüçüncü sahîfede ve İbni Âbidîn “rahmetullahi<br />

aleyh” abdestin niyyetinde ve (Milel-Nihal) tercemesi, ellidördüncü sahîfesinde<br />

diyor ki, amel, ya’nî iş üçe ayrılır: (Ma’sıyyet) ya’nî günâh olan işler. Bunlar, Allahü<br />

teâlânın beğenmediği şeylerdir. Allahü teâlânın emr etdiği şeyi yapmamak veyâ<br />

yasak etdiğini yapmak ma’sıyyetdir. (Tâ’at) ya’nî Allahü teâlânın beğendiği<br />

şeylerdir. Bunlara (Hasene) de denir. Tâ’at yapan müslimâna (Ecr) ya’nî (Sevâb),<br />

ni’met, iyilik vereceğini va’d buyurdu. Üçüncüsü (Mubâh) ya’nî günâh veyâ tâ’at olduğu<br />

bildirilmemiş olan işlerdir. Yapanın niyyetine göre, tâ’at veyâ günâh olurlar.<br />

Günâhlar, niyyetsiz veyâ iyi niyyet ederek işlenirse, günâh olmakdan çıkmaz.<br />

(Ameller, niyyete göre iyi veyâ kötü olur) hadîs-i şerîfi, tâ’atlara ve mubâhlara niyyete<br />

göre sevâb verileceğini bildirmekdedir. Bir kimse, birinin gönlünü almak için<br />

başkasını incitse veyâ başkasının malı ile sadaka verse, yâhud harâm para ile<br />

mekteb, câmi’ yapdırsa, bunlara sevâb verilmez. Bunlara sevâb beklemek, câhillik<br />

olur. Zulm, günâh, iyi niyyet ile işlenirse, yine günâh olur. Böyle işleri yapmamak<br />

sevâbdır. Bilerek yaparsa, büyük günâh olur. Günâh olduğunu bilmiyerek yaparsa,<br />

müslimânların çoğunun bildiği şeyleri onun bilmemesi, öğrenmemesi de günâh<br />

olur. Dâr-ül-harbde dahî olsa, islâm bilgilerinin şâyı’, ya’nî yaygın olduğu yerde,<br />

cehl özr olmaz, günâh olur.<br />

Tâ’atlar, niyyetsiz veyâ Allah için niyyet ederek yapılınca, sevâb hâsıl olur.<br />

Tâ’at yaparken, Allahü teâlâ için yapdığını bilse de, bilmese de kabûl olur. Ya’nî<br />

sevâb hâsıl olur. Bir kimse Allahü teâlâ için yapdığını bilerek tâ’at yaparsa, buna<br />

(Kurbet) denir. Kurbet olan işi de yaparken sevâb hâsıl olması için niyyet etmek<br />

şart değildir. Sevâb hâsıl olması için, Allah rızâsı için niyyet etmek lâzım olan tâ’ate<br />

(İbâdet etmek) denir. Niyyetsiz alınan abdest ibâdet olmaz, kurbet olur. Bununla,<br />

hadesden tahâret hâsıl olup nemâz kılınır. Görülüyor ki, her ibâdet kurbetdir<br />

ve tâ’atdır. Kur’ân-ı kerîm okumak, vakf, köle âzâd etmek ve sadaka ve hanefî mezhebinde<br />

abdest almak ve benzerleri yapılırken sevâb hâsıl olmak için, niyyet lâzım<br />

olmadığından, kurbetdirler ve tâ’atdırlar. Fekat, ibâdet değildirler. Tâ’at veyâ<br />

kurbet olan bir iş yapılırken, Allah için niyyet edilirse, ibâdet yapılmış olur. Fekat<br />

bunlar, ibâdet olarak emr olunmadı. Allahü teâlâyı tanımağa yarayan fizik, kim-<br />

– 19 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!