22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ay seyâhatlerinde, Amerikalılar, Ruslardan çok ileridedir.<br />

[m. 1969] senesi Temmuzun onyedinci günü Amerikadan atılan füze ile ikinci<br />

olarak aya üç astronot gönderildi. 21 Temmuzda onaltı tonluk örümcek şeklindeki<br />

cihâzla aya inerlerken iki astronot telsizle şu haberi gönderdi: (Kim olursanız olunuz,<br />

nerede bulunursanız bulununuz. Şu ândaki işimizi düşünerek, kendi âdetlerinize<br />

göre Allaha düâ ediniz!). Aya inen cihâzın oniki tonu yakıt idi. Tûlü 6,98, kutru<br />

9,4 metre, hacmı 4,5 metre-küp idi. Beş köşeli bir topaç gibi idi. Dört müteharrik<br />

ayaklı, dört milimetre kalın alüminium ile kaplı idi. Ay üzerinde yirmibirbuçuk<br />

sâat kaldı. İki astronot ay yüzeyine merdivenle inip, iki sâat onüç dakîka kaldı. Aya<br />

telsiz merkezi ve bayrak yerleşdirdiler. Ay sathı, taş parçaları ve ince kum idi. Aydan<br />

yirmibeş kilo taş parçaları aldılar. Ay çekimi dünyâdan altı def’a azdır. Örümcek,<br />

aydan kalkıp, yörüngede dönen hizmet kısmı ile birleşdi. İki astronot buradaki<br />

arkadaşlarının yanına geçip örümceği atdılar. İdâre kısmındaki motorları ateşliyerek<br />

9100 kilometre hızla ay mahrekinden ayrıldılar. Pasifiğe indiler.<br />

Astronotlardan (Alan Bean) hâtıralarını anlatmağa şöyle başlamışdır:<br />

İnsan uzayda uçarken pek az kimseye nasîb olan bir fırsat elde ediyor. Ufkunu<br />

genişletmek arzûsu. Gerçekden, bu yolculukdan sonra içimde, insanları, Allahı,<br />

Kâ’inâtı ve bunların arasındaki ilişkileri dahâ iyi öğrenmek, anlamak arzûsu doğdu.<br />

Amerikalıların üçüncü ay yolculuğunu yapan (Apollo-14) gemisi, 31 Ocak<br />

1971 Pazar günü, Huston fezâ merkezinden fırlatıldı. Üç astronot ayda otuzüçbuçuk<br />

sâat kalmış, dokuz gün sonra, Şubatın onbirinci Perşembe gecesi, büyük Okyanus<br />

denizine inmişlerdir. Ayda büyük bir tedkîk laboratuvarı bırakmışlar ve elliiki<br />

kilo aytaşı ve toprağı getirmişlerdir. Astronotları taşıyan hucre, hizmet hucresinden<br />

ayrıldıkdan iki dakîka sonra, sâatde otuzsekizbin kilometrelik sür’atle atmosfere<br />

girmiş, az sonra paraşütleri açılarak denize inmişdir.<br />

Rusların 6 Hazîran 1971 günü fezâya gönderdikleri (Soyuz-11) fezâ cihâzı, felâketle<br />

ve yüz karası ile netîcelendi. 30 Hazîranda dünyâya dönen kapsülün içindeki<br />

3 fezâ adamı ölmüş görüldü. Amerikalılar 26 Temmuz 1971 de aya Apollo-<br />

15 gönderdi. 12 dakîkada dünyâ yörüngesine girdi. Ayda 67 sâat kaldılar. Otomobil<br />

yürütdüler. Üç ay adamı 7.8.1971 günü sâlimen dünyâya döndü. 77 kg. ay taşı<br />

getirdiler.<br />

1392 [m. 1972] senesinin son ayında da, Apollo-17 ile üç astronot gönderdiler.<br />

İkisi ay üzerine inip gezdiler. Dünyâya getirdikleri penbe taşlardan, ayda su ve hayât<br />

olmadığı bir kerre dahâ anlaşıldı.<br />

İslâm dîni, aya, yıldızlara gidilmesine mâni’ değildir. Mülk sûresinde, bütün yıldızların<br />

birinci semâda bulundukları açık olarak bildirilmiş olduğu, (Tefsîr-i Mazherî)de<br />

yazılıdır. Rahmân sûresindeki bir âyet-i kerîmede meâlen, (Ey cin ve ey<br />

insan! Gücünüz yeterse, yer yüzünden ve semâlardan dışarı çıkınız. Çıkmanız<br />

için, çok kuvvet ister. O kuvvet de sizde yokdur) buyruldu. Bu âyet-i kerîme, insanın<br />

ve cinnin aya çıkamıyacaklarını göstermiyor. Cinnîler, göklerin yedi tabakasına<br />

da çıkarlardı. (Mevâhib-i ledünniyye tercemesi) 463. cü sahîfesinde diyor<br />

ki, (Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” dedi ki, önceleri şeytânlar<br />

göklere çıkmakdan men’ olunmazlar idi. Göklere girerler, meleklerden işitdiklerini,<br />

kâhinlere haber verirlerdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”<br />

doğduğu zemân, göklere çıkmakdan men’ olundular). Şeytânlar, cinnin kâfir<br />

olanlarından bir sınıfdır. İblîsden üremişlerdir. Bu haber, göklerden dışarı çıkılamaz<br />

ise de, göklere ve birinci semâda oldukları için, aya ve yıldızlara, insanların<br />

ve cinnin çıkmalarının mümkin, hattâ cin için vâkı’ olduğunu göstermekdedir.<br />

Çalışmakda, yükselmekdedir, Hakkın rızâsı!<br />

Tenbel olanın elbet gelir bir gün belâsı.<br />

– 553 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!