22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

61 — EZÂN VE İKÂMET<br />

(Dürr-ül-muhtâr) kitâbından ve bunun açıklaması olan (Redd-ül-muhtâr)dan<br />

ezân bâbı terceme edilerek ve kısaltılarak aşağıda yazıldı:<br />

Ezân, herkese bildirmek demekdir. Belli olan arabca kelimeleri sırası ile okumakdır.<br />

Tercemesini okumak, ezân olmaz. Ma’nâsı anlaşılsa da, fârisî ve başka dillerle<br />

okunmaz. Ezân okumak, hicretden önce Mekkede, Mi’râc gecesi başladı. Hicretin<br />

birinci senesinde, nemâz vaktlerini bildirmek için emr olundu. Mahalle mescidinde,<br />

yüksek yerde okuması sünnetdir. Sesini yükseltmesi lâzımdır. Fekat, çok<br />

bağırmak için, kendini zorlamamalıdır. [Görülüyor ki, ezânı kendi mahallesine işitdirecek<br />

kadar, bağırmak lâzımdır. Sesi dahâ yükseltmek câiz değildir. Ho-parlör<br />

kullanmağa lüzûm yokdur. Ho-parlör ile ve hele radyo ile ezân ve ikâmet okumak<br />

bid’atdir. Bid’at ile yapılan ibâdet kabûl olmaz. Günâh olur.] Beş vakt nemâz ve<br />

kazâ nemâzları için ve Cum’a nemâzında hatîbin karşısında, erkeklerin ezân okuması<br />

sünnet-i müekkededir. Kadınların ezân ve ikâmet okuması mekrûhdur. Çünki,<br />

seslerini yükseltmeleri harâmdır. Ezân, başkalarına vakti bildirmek için, yüksekde<br />

okunur. Hâzır olan cemâ’at için veyâ kendi için olan ezân ve ikâmet yerde<br />

okunur. [(Tenvîr-ül-ezhân)da diyor ki, (Ezânı oturarak okumak tahrîmen mekrûhdur.<br />

Ayakda okunması tevâtür ile anlaşılmışdır.)] Vitr, bayram, terâvîh ve cenâze<br />

nemâzları için ezân ve ikâmet okunmaz. Ezânı vaktinden evvel okumak sahîh<br />

değildir ve büyük günâhdır. Vakt girmeden önce okunan ezân ve ikâmet, vakt girince<br />

tekrâr okunur. Ezân okunurken, hareke veyâ harf katacak veyâ harfleri uzatacak<br />

şeklde tegannî yapmak ve böyle okunan ezânı ve Kur’ân-ı kerîmi dinlemek<br />

câiz değildir.<br />

[(Mir’ât-ül haremeyn) kitâbının Medîne kısmında diyor ki, (Ezân okumak,<br />

hicretin birinci senesinde, Medînede başladı. Bundan önce, nemâz vaktlerinde yalnız<br />

(Essalâtü câmi’a) denirdi. Medînede ilk ezân okuyan, Bilâl-i Habeşîdir. Mekkede<br />

ise, Habîb bin Abdürrahmândır. Cum’a nemâzındaki birinci ezân, hazret-i<br />

Osmânın sünnetidir. Önceleri, bu da câmi’ içinde okunurdu. Abdülmelik zemânında<br />

Medîne vâlisi olan Ebbân bin Osmân hazretleri minârede okutdu. Melik Nâsır<br />

bin Mensûr, yediyüz [700] senesinde, Cum’a ezânından önce, minârelerde salâtü-selâm<br />

okutdu. İsrâîl Peygamberleri, sabâh ezânından önce tesbîh okurlardı.<br />

Eshâb-ı kirâmdan Mesleme bin Mahled, Mısrda vâlî iken, ellisekiz [58] senesinde,<br />

hazret-i Mu’âviyenin emri ile ilk minâreyi yapdırıp, müezzin Şerhabîl bin<br />

Âmire sabâh ezânından önce salât verdirdi). (Dürr-ül-muhtâr)da diyor ki, (Ezândan<br />

sonra salât ve selâm okumak, ilk olarak yediyüzseksenbir senesinde, sultân Nâsır<br />

Salâhuddînin emri ile Mısrda başladı). [Cenâze olduğunu bildirmek için, minârelerde<br />

salât okunması mu’teber kitâblarda yazılı değildir. Çirkin bid’atdir. Okutmamalıdır.]<br />

(Mevâhib-i ledünniyye)de diyor ki, (Hicretin birinci senesinde, Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem”, Eshâb-ı kirâma sordu. Kimisi, nemâz vaktlerini<br />

bildirmek için, nasârâ gibi nâkûs, ya’nî çan çalalım dedi. Kimisi, yehûdîler<br />

gibi boru çalınsın dedi. Kimisi de, nemâz vakti ateş yakıp yukarı kaldıralım dedi.<br />

Resûlullah, bunları kabûl etmedi. Abdüllah bin Zeyd bin Sa’lebe ve hazret-i<br />

Ömer rü’yâda ezân okumasını görüp söylediler. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve<br />

sellem” bunu beğenip, nemâz vaktlerinde böyle ezân okunmasını emr buyurdu).<br />

(Medâric-ünnübüvve) ve (Tahtâvî)de böyle yazıyor ve minârelerde ışık yakmanın,<br />

mecûsîlere benzediğini, bid’at olduğunu bildiriyor. [Buradan, nemâz vaktini bildirmek<br />

için minârede ışık yakmanın büyük günâh olduğu anlaşılmakdadır.] (Tebyîn-ül-hakâık)da<br />

ve (Tahtâvî)de diyor ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”,<br />

Bilâl-i Habeşîye, (İki parmağını kulaklarına koy! Böylece, sesin çok çıkar) buyurdu.<br />

Elleri kulaklara koyarsa iyi olur. Böyle yapmak, ezânın sünneti değil ise de, sesin<br />

çoğalmasının sünnetidir. Çünki, rü’yâda, melek okurken böyle yapmamışdır.<br />

Ezân okumak için değil, okumağı, sesi artdırmak için sünnet olmuşdur. Çünki, se-<br />

– 204 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!