22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Günâhı yalnız saçını vermiş olana ve bakanadır. İnsanın saçını ve herhangi bir organı<br />

satması harâmdır. Peruk takarak sokağa çıkmak, zarûret olmadan câiz değildir.<br />

Çünki, kadınların yabancılara süslenmeleri harâmdır. Zarûret ne demek olduğu,<br />

(Mecelle)nin 22 ve 42. ci maddeleri şerhlerinde bildirilmişdir.]<br />

(Uyûn-ül-besâir) kitâbının yüzondokuzuncu sahîfesinde diyor ki, (İnsanın kullandığı<br />

şeyler beşe ayrılır. Bunlar zarûret, ihtiyâc, menfe’at, zînet ve fudûldür. Kullanılmadığı<br />

zemân helâke sebeb olan yasak şeyi kullanmak zarûret olur. Kullanılmaması<br />

sıkıntıya, meşakkate sebeb olursa, ihtiyâc denir. [Fâidesi, menfe’ati olmayıp,<br />

yalnız gösteriş için kullanılan şeye, zînet denir.] İhtiyâc olunca, orucu bozmak<br />

câiz olur. [(Bahr-ür-râık)da diyor ki, (Bir ibâdete başlayınca, bunu özr olmadan<br />

bozmak harâmdır. Farz olan orucu bozmak için sekiz özr vardır: Hastalık, sefere<br />

çıkmak, ikrâh ya’nî zâlimin zorlaması, kadının hâmile olması, çocuk emzirmek, açlık,<br />

susuzluk ve ihtiyârlık). Kitâbda bildirilen ihtiyâc, bu sekiz özrden biri demekdir.]<br />

Buğday ekmeği, koyun eti, yağlı yimek, menfe’atdir. Tatlı yimek, zînetdir. Mubâhları<br />

kullanmakda taşkınlık, fudûldur. Zarûret olunca, yalan yere yemîn etmek<br />

câiz olmaz. Ta’rîz söylemek, ya’nî iki ma’nâlı kelime söyleyip yemîn edilir. Aç kalanın<br />

ölmiyecek kadar leş yimesi, zarûret olur. Abdest alırken elbiseye su sıçraması,<br />

hayvan idrâr yaparken, üstündekinin elbisesine sıçraması zarûretdir. Mecnûnun<br />

birden fazla evlenmesi câiz değildir. Çünki ihtiyâcı olmaz).<br />

[Harâm işlemek veyâ kullanmak, yalnız zarûret mikdârı câiz olur. Mubâh olan<br />

şeyleri, farzları yapabilecek kadar kullanmak zarûretdir ve farzdır. İhtiyâcı karşılamak<br />

için kullanmak, sünnetdir. İhtiyâcdan fazla olan şeyin menfe’ati varsa, menfe’ati<br />

için kullanmak câiz olur. Menfe’ati olmadığı zemân, zarârı da yoksa, zînet<br />

olur. Vekâr, hurmet ve sevgi hâsıl etmek ve çok şükr etmek niyyeti ile zînet eşyâsını<br />

kullanmanın müstehab olduğu, (İbni Âbidîn) ve (Bahr) son cildlerinin sonunda<br />

ve Muhammed Bağdâdînin (Hadîka)sının yüzonbeşinci sahîfesinde yazılıdır.<br />

(Hadîka) ikinci cildinin beşyüzseksenikinci sahîfesinde diyor ki, (Mubâhlarda, şehrin<br />

âdetine uymamak şöhret olur. Bu ise, tahrîmen mekrûhdur. Saç, sakal boyamak<br />

böyledir). Zînet eşyâsını kullanmak da böyledir. Dâr-ül-harbde, ya’nî Fransa<br />

gibi, kâfirlerin yaşadıkları memleketlerde, islâmın vekârını, şerefini korumak<br />

ve şöhretden, fitneden sakınmak vâcibdir. Zararlı olan şeye fudûl, abes ve mâlâya’nî<br />

denir. Bunu kullanmak tahrîmen mekrûh, farza mâni’ olursa, harâm, ya’nî<br />

büyük günâh olur. Birinci kısm, ellidördüncü madde sonuna bakınız!<br />

(Bahr-ür-râık)da, orucu bozmayan şeyleri bildirirken diyor ki, (Erkeğin tedâvî<br />

için sürme çekmesi câizdir. Zînet için çekmesi câiz değildir. (Cemâl) ve (Zînet)<br />

kelimelerini birbirleri ile karışdırmamalıdır. Cemâl, çirkinliği gidermek, vekâr sâhibi<br />

olmak ve şükr etmek için, ni’meti göstermek demekdir. Gösteriş için, öğünmek<br />

için, ni’meti göstermek, cemâl olmaz, kibr olur. Nefsin za’îf, azgın olduğunu<br />

gösterir. Cemâl ise, nefsin terbiye edilmiş, olgun olduğunu gösterir. (Allahü<br />

teâlâ cemîldir. Cemâl sâhiblerini sever) hadîs-i şerîfi, cemâl sâhibi olmağı medh<br />

etmekdedir. Cemâl için yapılan birşey, zînete de sebeb olursa, zarar vermez.<br />

Cemâl için, temiz, güzel giyinmek mubâhdır. Kibr için giyinmek ise, harâmdır. Böyle<br />

giyinince, hâlinde, başkalarına karşı davranışında bir değişiklik olması, kibr alâmeti<br />

olur). Görülüyor ki, cemâl, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, hakâret<br />

etmelerine sebeb olacak şeyleri yapmamak, bunları izâle etmekdir. Zînet, başkalarını<br />

imrendirecek, onlara üstünlük sağlıyacak, öğünecek şeyleri yapmakdır.<br />

Cemâl için, bulunduğu yerde âdet olan şeylerden, harâm olmıyan en iyilerini kullanmalıdır.]<br />

Erkeklere ipek giymek harâm olduğu, ikinci kısm, kırkbirinci madde sonunda<br />

bildirilmişdir. Elbisede ve başlıkda dört parmak genişliğinde ipek veyâ altın şeridlerin<br />

bulunması câizdir. Şerîdler uzun ve sayıları çok olabilir.<br />

Erkeklerin de her renk elbise giymeleri câiz ise de, kırmızı, sarı elbise giyme-<br />

– 594 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!