22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

daki evini veyâ Behâullahın Bağdâddaki evini gidip görmek imiş. Âyet okumak,<br />

kalb ile Allahı düşünmek demek imiş.<br />

Şimdi, dünyâdaki ve hele memleketimizdeki islâm câhilleri, İslâmiyyeti yıkmak<br />

için her kılığa giriyor, islâma karşı olan her kötülüğü, yaldızlı sözlerle övüyorlar.<br />

Behâîliğe bir değer vermedikleri hâlde, yalnız islâmın karşısında olduğu için, bu<br />

dinsizleri de öven, şişiren, göklere çıkaran kitâblar yazıyor ve dağıtıyorlar.<br />

3 — AHMEDİYYE (KÂDIYÂNÎ): Hindistânda, Pençabda, 1298 [m. 1880] senesinde,<br />

Mirzâ Gulâm Ahmed Kâdıyânî tarafından kurulmuşdur. Kendisi [m.<br />

1835] de doğmuş, [m. 1908] de ölmüşdür. Görülüyor ki, sapık fikrlerini, İngilizler<br />

Hindistânı sömürge yapdıkdan bir sene sonra yaymağa başlamışdır. İslâmiyyeti içerden<br />

yıkmak için, İngilizler tarafından kurulmuş ve beslenmiş, İngiliz câsûslarının<br />

yardımı ile sür’at ile yayılmışdır. Abdürreşîd İbrâhîm efendi, [1] 1328 [m. 1910] de<br />

İstanbulda basılan türkçe (Âlem-i islâm) kitâbının ikinci cildinde, (İngilizlerin islâm<br />

düşmanlığı) yazısının bir yerinde diyor ki: (Hilâfet-i islâmiyyenin bir an evvel<br />

kaldırılması, ingilizlerin birinci düşünceleridir. Kırım muhârebelerine sebeb olmaları<br />

ve burada türklere yardım etmeleri hilâfeti mahv etmek için bir hîle idi. Pâris<br />

muâhedesi, bu hîleyi ortaya koymakdadır. [1923 de yapılan Lozan sulhunun gizli<br />

celselerinde, bu düşmanlıklarını açıkca göstermişlerdir.] Her zemân türklerin başına<br />

gelen felâketler, hangi perde ile örtülürse örtülsün, hep ingilizlerden gelmişdir.<br />

İngiliz siyâsetinin temeli, islâmiyyeti yok etmekdir. Bu siyâsetin sebebi, islâmiyyetden<br />

korkmalarıdır. Müslimânları aldatmak için, satılmış vicdanları kullanmakdadırlar.<br />

Bunları islâm âlimi, kahraman olarak tanıtırlar. Sözümüzün hulâsası,<br />

islâmiyyetin en büyük düşmanı ingilizlerdir.) Amerikalı hukûk ve siyâset<br />

adamlarından Bryan William Jennings, kitâbları, konferansları ve 1891 ile 1895 arasındaki<br />

ABD kongresi Temsilciler meclisinde a’zâlık yapması ile meşhûrdur.<br />

1913-1915 arasında ABD hâriciyye vekîli idi. 1925 de öldü. (Hindistânda İngiliz hâkimiyyeti)<br />

kitâbında, ingilizlerin islâm düşmanlığını, vahşetlerini, zulmlerini uzun<br />

yazmakdadır.<br />

İngilizlerin maşası olan gulâm Ahmed Kâdıyânî öldükden sonra, yerine Hakîm<br />

Nureddîn halîfesi oldu. 1914 de bunun yerine geçen Beşîrüddîn Mahmûd, 1307 [m.<br />

1889] de tevellüd, 1385 [m. 1965] de vefât etmişdir. Ahmed, 1323 [m. 1905] de Hindistânda<br />

Kâdyân şehrinde (El-vasıyyet) kitâbını neşr ederek, kendisinin, va’d<br />

edilmiş Mesîh [ya’nî Îsâ aleyhisselâm] olduğunu bildirdi. Oğlu Beşîr, Ahmedîlerin<br />

merkezini Rabwah kasabasına nakl edip, Ahmediyye yolunun sapık inançlarını<br />

(Gerçek islâmiyyet) adı altında yaymağa başladı. (Kur’ân tefsîri) diyerek çıkardığı<br />

büyük iki kitâbı, Kur’ân-ı kerîme uymıyan sapık, bozuk yazılarla doludur.<br />

Binüçyüz seneden beri müfessirlerin hiçbirinin dikkatini çekmediği ekonomik<br />

hakîkatleri görüp yazdığını bildirmekdedir. Allahın böyle bir bilgiyi, ancak Peygamberlere<br />

ve onların halîfelerine bahş etdiğini güvenle iddiâ edebilirim demekdedir.<br />

(Kur’ân-ı kerîmi, kendi görüşü ile tefsîr eden kâfir olur) hadîs-i şerîfi, bunların<br />

islâmiyyetden ayrı, sapık bir yolda olduklarını açıkca göstermekdedir. Vehhâbîlerin<br />

(Feth-ul-mecîd) kitâbının ikiyüzyetmişbeşinci sahîfesinde, Muhammed<br />

Sıddîk Hasen hânın (Kitâb-ül-izâ’a) kitâbından alarak, (Zemânımızdaki deccâllerden<br />

biri de, frenk deccâlı, gulâm Ahmed Kâdıyânî habîsidir. Allah onu dahâ çirkin<br />

eylesin! Kötülüğünü herkese duyursun! Onun küfr yoluna sürüklenmiş olanları<br />

da, onun gibi eylesin! Çünki o, büyük fitne uyandırdı. Önce, Mehdî olduğunu<br />

söyledi. Sonra Peygamberlik da’vâsına kalkdı. Hıristiyan devletlerin, müslimânları<br />

parçalamak siyâsetlerine âlet oldu) yazmakdadır. Bunlar, gerçek müslimânlık,<br />

yalnız Ahmedîlikdir diyor. Her ikisi de, hadîs-i şerîf ile övülmüş olan ilk iki asrın<br />

doğru yolundan ayrılarak, insanları küfr ve dalâlet felâketine sürüklemekdedirler.<br />

Pençâb ve Bombayda câhil halk arasında sür’at ile yayılan bu bâtıl yol, şimdi<br />

[1] Abdürreşîd efendi, 1944 de Japonya’da vefât etdi.<br />

– 484 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!