22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kesin saygı ile ziyâret etdiğini görünce, o da saygılı olur. Ya’nî türbe ölü için değil,<br />

dirilerin, saygılı olup, Velîden istifâde edebilmeleri için yapılmakdadır. Ehl-i sünnet<br />

âlimleri buyuruyor ki, kabr üzerine, süs için, övünmek için türbe yapmak harâmdır.<br />

Unutulmamak için olursa mekrûhdur. Meyyiti hırsızdan, hayvandan korumak<br />

için ise, mekrûh olmaz. Önceden yapılmış türbeye defn etmek câizdir. Resûlullah<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” oğlu İbrâhîmin kabrini bir karış yüksek yapdı ve sıvatdı.<br />

Bir gün İbrâhîmin kabri yanından geçerken, bir yerini açılmış görünce, burasını<br />

kapatdığı (Hülâsa)da yazılıdır. İslâm âlimlerinin hiçbiri, türbeleri puta benzetmemiş,<br />

en aşırı yazanı, harâm olacağını bildirmişdir. Türbe ziyâret ederek, Evliyâya tevessül<br />

eden müslimânlara, hiçbir âlim sû’i zan etmemiş, kötülememişdir. (Feth-ulmecîd)<br />

kitâbının ikiyüzkırkikinci sahîfesinde, (İbni Hacer-i Mekkî, (Zevâcir) kitâbında,<br />

kabrler üzerine kubbeler yapmak büyük günâhdır. Müslimân meliklerinin,<br />

vâlîlerinin, bu kubbeleri yıkmaları vâcibdir. Önce imâm-ı Şâfi’înin kubbesini yıkmalıdır<br />

diyor) yazmakdadır. Hâlbuki, İbni Hacer-i Mekkî “rahmetullahi aleyh” (Zevâcir)<br />

kitâbında, (Kabrler üzerine kubbe yapmak büyük günâhdır) demiyor. (Umûmî,<br />

ya’nî herkesin gömüldüğü ve vakf kabristânlardaki türbeleri yıkmalıdır. Çünki,<br />

yer kaplıyarak, müslimânların gömülmelerine mâni’ olurlar) buyuruyor. Yoksa, türbe<br />

yapmağa, türbe ziyâretine harâmdır, küfrdür demiyor. Âyet-i kerîmelerin ve hadîs-i<br />

şerîflerin ma’nâlarını değişdirmekden hayâ etmiyenlerin, Ehl-i sünnet âlimlerinin<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” kitâblarındaki bilgileri de, değişdirerek,<br />

yazarak müslimânları aldatmağa kalkışdıklarının açık bir vesîkası da, İbni Hacer-i<br />

Mekkî hazretlerine yapdıkları bu iftirâdır.<br />

İbni Hacer-i Mekkî “rahmetullahi aleyh” hazretleri (Fetâvâ-i fıkhiyye)nin yüzyirmibeşinci<br />

sahîfesinde buyuruyor ki, (Peygamberlerin türbelerinde nemâz kılmak<br />

sahîhdir. Mekrûh dahî değildir. Peygamberler, mezârlarında diridirler. Fekat,<br />

onların hayâtları, her bakımdan bizim hayâtımız gibi değildir. Yimeleri, içmeleri,<br />

ibâdet yapmaları lâzım değildir. Meleklerin hayâtına benzer. Lezzet almak için ibâdet<br />

yaparlar. Çünki, kabr hayâtında cenâb-ı Hakkı müşâhedeleri, dünyâdakinden<br />

dahâ mükemmeldir).<br />

Sudândaki islâm âlimlerinden Tâhir Muhammed Süleymân Mâlikî (Zahîretül-fıkhil-kübrâ)<br />

kitâbında diyor ki, (Şeyh Advî, kabrler üzerine türbe yapmak, dört<br />

şart ile câiz olur dedi. Kabr yeri, meyyitin mülkü olmalıdır. Türbede fesâd, bid’at<br />

yapılmamalıdır. Türbeler, zevk ve tefâhur vâsıtası olmamalıdır. Kabrdeki Velîye<br />

alâmet niyyeti ile yapılmalıdır. İbni Teymiyyenin sapık sözlerinin kıymeti yokdur.).<br />

Ehl-i sünnet âlimleri, Vehhâbîleri red için, çok kitâb yazdı. Bunlardan kırk adedinin<br />

ismleri aşağıdadır:<br />

1 — Medîne-i münevverenin Şâfi’î ulemâsından Muhammed ibni Süleymânın<br />

“rahmetullahi aleyh” çok kıymetli (Fetvâ) kitâbıdır.<br />

2 — Mekke-i mükerreme Reîs-ül-ulemâsı Ahmed Zeynî Dahlân-ı Şâfi’înin<br />

(Eddürerüsseniyye) kitâbı, İstanbulda Belediyye kütübhânesinde, [1079] numarada<br />

mevcûddur. İstanbulda, ofset yolu ile tekrâr basdırılmışdır.<br />

3 — Mustafâ Kırîmînin “rahmetullahi aleyh” (Risâlet-üs-sünniyyîn firreddi<br />

alel-mübtedi’în) kitâbı, Belediyye kütübhânesinde, [992] numarada mevcûddur.<br />

4 — (Müncid) kitâbında, (Hâlidî) kelimesinde yazılı olan Dâvüd bin Süleymân<br />

Bağdâdînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Minhat-ül-vehbiyye) kitâbı, Belediyye kütübhânesinde,<br />

[292] numarada mevcûddur. İstanbulda tekrâr basdırılmışdır.<br />

5 — Muhammed Ebû Zühre, (Târîh-ul-mezâhib-il-islâmiyye)de, vehhâbîleri ve<br />

bunların bid’at ehli olduklarını uzun bildirmekdedir.<br />

6 — Allâme İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Dürr-ül-muhtâr) hâşiyesinde,<br />

üçüncü cild, üçyüzdokuzuncu sahîfede buyuruyor ki: (Zemânımızdaki mezhebsizler<br />

kendilerine müslimân deyip, kendi i’tikâdlarına inanmıyanlara müşrik,<br />

– 453 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!