22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

edip boyayınız! hadîs-i şerîfine bakarak, sakal boyamanın vâcib olduğunu söyliyen<br />

âlim olmamışdır. Bu hadîs-i şerîfler, müstehab olduğunu göstermekdedir.<br />

Selef-i sâlihîn sakal kazımazdı. Çünki, o zemân, sakal uzatmak âdet idi). Sakala kıymet<br />

vermiyen kâfir olur. Yüzünü, kadın gibi parlak yapmak, kadınlara benzemek<br />

için sakal kazıtmak, çeneyi kazıyıp, yanaklar üzerinde uzatmak harâmdır. Çünki,<br />

erkeklerin kadınlara ve kadınların erkeklere benzemeleri harâmdır. Kadınlara benzemeği<br />

düşünmeyip, genç ve güzel görünmek için sakal kazımanın mekrûh olduğu,<br />

(Kimyâ-i se’âdet)de, abdestin sonunda yazılıdır. Kadının saçını özrsüz kazıması<br />

mekrûhdur. Erkeklere benzeterek kazıması, traş etmesi harâm olur. Kadınların<br />

saçlarını biraraya toplıyarak, başda, ensede, deve hörgücü gibi, topuz yapmaları,<br />

hadîs-i şerîf ile yasak edilmişdir. Bu hadîs-i şerîf, (Berîka) ve (Hadîka)da ve Yûsüf<br />

Kardâvînin (El-halâl vel-harâm fil-islâm) kitâbında, yazılıdır. Kadının uzun saçını<br />

örtmesi güç veyâ fitneye sebeb olduğu zemân, kulak yumuşağına kadar kesip<br />

kısaltması câiz olur.<br />

(Hadîkat-ün-nediyye)de yüzkırkbirinci sahîfede diyor ki, (Sünnet iki dürlüdür:<br />

Sünnet-i hüdâ ve sünnet-i zevâid. Sünnet-i hüdâ, câmi’de i’tikâf etmek, ezân, ikâmet<br />

okumak, cemâ’at ile nemâz kılmak gibidir. Bunlar, islâm dîninin şi’ârıdır. Bu<br />

ümmete mahsûsdurlar. [Çocukların sünnet edilmelerinin de böyle olduğu, İbni Âbidînin<br />

son cildinin sonunda yazılıdır.] Bir şehr halkı, bu sünnetlerden birini terk ederse,<br />

bunlarla harb edilir. Beş vakt nemâzdan üçünün revâtib, ya’nî müekked sünnetleri<br />

de böyledir. Sünnet-i zevâid, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” giyim,<br />

yimek, içmek, oturmak, barınmak, yatmak ve yürümekdeki âdetleri ve iyi işlere<br />

sağdan başlamak, sağ el ile yiyip içmek gibidir). İkinci cildin beşyüzseksenikinci<br />

sahîfesinde diyor ki, (Ba’zı hadîs-i şerîflerde sakal boyamak emr olundu. Ba’zılarında<br />

da yasak edildi. (Hıristiyanlar boyar, Siz boyamayınız. Onlara benzemeyiniz!)<br />

buyuruldu. Bunun için, selef-i sâlihînden bir kısmı boyadı. Bir kısmı boyamadı.<br />

Çünki, buradaki emre ve yasağa uymak vâcib değildir. Bunun için, bu işde,<br />

bulunulan şehrin âdetine tâbi’ olunur. Âdete uymamak şöhret olur. Mekrûh<br />

olur). Hindistân âlimlerinden Şâh Veliyyullah-ı Dehlevînin “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh” (Et-tefhîmât) kitâbının ikinci cildi, üçyüzyirmidördüncü sahîfesinde, büyük<br />

âlim Muhammed Senâüllah Pâni-pütî buyuruyor ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi<br />

ve sellem”, baş örtüsü ile başını örter, antâri, tasmalı ayakkabı ve benzerlerini<br />

giyerdi. Halîfe Ömer “radıyallahü anh” da, Azerbaycândaki askerlerine mektûb<br />

yazarak, böyle giyinmelerini emr eyledi. Fekat şimdi, böyle giyinmek âdet değildir.<br />

Memleketde âdet olan şeyler giyilmezse, şöhret olur. Parmakla gösterilmeğe,<br />

fitneye sebeb olur. Hadîs-i şerîfde, (İnsanın parmakla gösterilmesi, kendisine kötülük<br />

olarak yetişir) buyuruldu. Bunun için, giyinmekde, müslimânların âdetlerine<br />

uymak lâzımdır. Hazret-i Ömer zemânında, antâri, baş örtüsü ve tasmalı ayakkabı<br />

giymek mü’minlerin âdeti idi. Böyle giyinmek, imtiyâza, şöhrete ve parmakla<br />

gösterilmeğe sebeb olmazdı.) Şimdi ise olur. İmâm-ı Rabbânî, üçyüzonüçüncü<br />

mektûbda buyuruyor ki, (Kıymetli hanefî kitâblarından anlaşılıyor ki, islâm kadınları,<br />

önü açık antâri ile örtünürlerdi. Kadınların, önü açık antâri giydikleri yerde,<br />

erkeklerin önü kapalı giymeleri, önü kapalı giydikleri yerde ise, önü açık antârî giymeleri<br />

lâzımdır. Şöhret âfetdir. Felâkete sebeb olur). İkiyüzseksensekizinci mektûbda<br />

buyuruyor ki, (Fitneyi uyandırana, Allah la’net etsin!) hadîs-i şerîfdir.<br />

(Eşi’at-ül-leme’ât)in birinci cild, ikiyüzonikinci sahîfesinde, (On güzel şey,<br />

Peygamberlerin sünnetidir) hadîs-i şerîfini açıklarken, sakal uzatmanın bu on<br />

şeyden biri olduğunda sözbirliği bulunmadığını bildiriyor. (Tergîb-üs-salât) kırkikinci<br />

faslında, bu on şeyi ve bunların (sünnet-i hüdâ) olduklarını yazıyor. Bunların<br />

arasında, sakal uzatmak yokdur. (Eşi’a)da sakalı bir tutam uzatmak, vâcibdir<br />

denilmişdir. Hadîs-i şerîfde bu on şeye açıkca sünnet denildiği hâlde, sakal uzatmağı<br />

bunlardan ayırarak vâcib demesi, sakalı sünnete uygun olarak uzatmak âdet<br />

– 263 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!