22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

şedeki mürekkebin rengi kolay görüldüğü gibi, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

de, herkesin düşüncesini, bir bakışda anlardı. Lüzûm görürse sorardı. Ona,<br />

hattâ herkese doğru söylememiz farz olduğundan, Ömer de, (Yâ Resûlallah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem”! Kızımı Ebû Bekre ve Osmâna “radıyallahü anhüm” teklîf<br />

etdim, almadılar) gibi cevâb verdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, en<br />

çok sevdiği üç Eshâbının üzülmesini hiç istemediğinden, onları sevindirmek için,<br />

hemen buyurdu ki, (Yâ Ömer! Kızını, Ebû Bekrden ve Osmândan “radıyallahü anhüm”<br />

dahâ iyi birisine versem ister misin?). Ömer şaşırdı. Çünki, Ebû Bekrden ve<br />

Osmândan “radıyallahü anhüm” dahâ yüksek ve dahâ iyi kimse olmadığını biliyordu.<br />

(Evet, yâ Resûlallah!) dedi. (Yâ Ömer, kızını bana ver!) buyurdu. Bu sûretle,<br />

Hafsa “radıyallahü anhâ”, Ebû Bekrin ve Osmânın ve bütün mü’minlerin anneleri<br />

oldu ve bunlar, ona hizmetçi oldu ve Ebû Bekr ve Ömer ve Osmân “radıyallahü<br />

teâlâ anhüm”, birbirlerine dahâ yakın ve dahâ sevgili oldular “radıyallahü<br />

teâlâ anhüm”.<br />

Üçüncü bir misâl olarak kısaca söyliyelim ki, hicretin beş veyâ altıncı senesinde,<br />

Benî Mustalak kabîlesinden alınan yüzlerce esîr arasında, Cüveyriyye “radıyallahü<br />

anhâ”, kabîlenin reîsi Hârisin kızı idi. Bunu satın alıp âzâd ederek, kendilerine nikâh<br />

edince, Eshâb-ı kirâmın “aleyhimürrıdvân” hepsi, biz, Resûlullahın “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” âilesinin, annemizin akrâbasını câriye olarak, hizmetci olarak kullanmakdan<br />

hayâ ederiz dedi. Hepsi, esîrlerini âzâd etdi. Bu nikâh, yüzlerce esîrin âzâd<br />

olmasına sebeb oldu. Cüveyriyye “radıyallahü anhâ”, bu hâli her zemân söyliyerek<br />

öğünürdü. [Hâris de müslimân oldu.] Âişe “radıyallahü anhâ”, ben Cüveyriyyeden<br />

“radıyallahü teâlâ anhâ” dahâ hayrlı, dahâ bereketli bir kadın görmedim, derdi.<br />

Dördüncü misâl, Zeyneb-binti Huzeyme “radıyallahü anhâ”dır.<br />

Kitâbımız müsâid olmadığından, diğer misâlleri yazmağa imkân bulamadık. Aklı,<br />

iz’ânı ve insâfı olana da, bu üç misâl, hakîkati anlatmağa elbette yetişir. Şunu<br />

da söyliyelim ki, her bakımdan, insanların en kuvvetlisi olduğu hâlde, yalnız hayâtda<br />

olan dokuz âilesi ile yaşamışdı. O da, birkaç sene idi. O zemânlar, zâten hep<br />

harblerle uğraşıyor, evinde kaldığı günler nâdir oluyordu. Papasların yazdığı ve ahlâksızların,<br />

kendileri gibi sanarak söyledikleri gibi olsaydı, dahâ gençliğinde, genç<br />

kızlarla evlenip, az zemân sonra boşayarak, istediği kadar değişdirebilirdi. Nitekim<br />

torunu Hasen “radıyallahü anh” alıp boşamak sûretiyle yüze yakın güzel kız<br />

ile evlenmiş ve babası imâm-ı Alî “radıyallahü anh”, bir hutbesinde, (Ey müslimânlar!<br />

Oğlum Hasene kız vermeyiniz! O, kızları çabuk boşuyor, bırakıyor) buyurduğu,<br />

müslimânların da; (Kızlarımız ona fedâ olsun. Onun nikâhı ile şereflenmeleri<br />

onlara yetişir. Kızlarımızı ona vereceğiz) dedikleri meşhûrdur. Bedrde, Uhudda,<br />

Hendekde, Hayberde, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” bir işâreti ile<br />

üstün düşmana karşı hücûm ederek, Ona canlarını fedâ eden o arslanlar, kızlarını<br />

Ona vermezler mi idi? Fekat O, istemedi. Mi’râc gecesi, Cennete girdiği zemân,<br />

Cennet hûrîlerine, bir zerre dönüp bakmamışdı. İslâm düşmanlarından Voltairin,<br />

Resûlullahın, hazret-i Zeynebi nikâh etmesini tiyatro olarak yazarak, âdî, alçak iftirâlar<br />

etdiği ve bu yüzden, düşmanı olan papadan tebrîk mektûbu aldığı, (Kâmûsül<br />

a’lâm)da Zeyneb isminde yazılıdır. (Mevâhib-i ledünniyye) tercemesi, 459. cu<br />

sahîfede diyor ki, (Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, halasının kızı Zeynebi,<br />

oğulluğu Zeyde nikâh etdi. Uzun zemân sonra, Zeyd “radıyallahü teâlâ anh”<br />

hâtunundan ayrılmak istediğini söyledi. (Niçin) buyurunca, hiçbir kötülüğünü<br />

görmedim. Hep iyilik gördüm. Fekat, nesebinin şerefi ile öğünüyor, başıma kakıyor<br />

dedi. Bunlara ehemmiyyet verme. Hâtununu bunun için boşama buyurdu ise<br />

de, Allahü teâlâ, Resûlünün buna mâni’ olmasını men’ eyledi. Zeyd de, Zeynebi<br />

boşadı. Allahü teâlâ, Resûlüne Zeynebi nikâh eyledi ve onu istemesini emr buyurdu).<br />

Dâvüd aleyhisselâmın yüz nikâhlısı ile üçyüz câriyesi vardı. Süleymân aleyhisselâmın<br />

üçyüz zevcesi ile yediyüz câriyesi vardı. Voltaire, bu Peygamberleri ağ-<br />

– 381 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!