22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yanmak, oksigen gazı ile birleşmek demekdir. Gazların, buhârların yanmasına<br />

(Alev) denir. Katı cismler alevle yanmaz. Kükürdün buhârı, odunun, mumun<br />

sıcakda parçalanmasından meydâna gelen gazlar, alevle yanıyor. Yanma yerine,<br />

(Oksidlenme) ve (Yükselme) de denir. Yanan bir atomun elektrik yükü artar. Meselâ,<br />

hidrogen gazı oksigenle birleşince, serbest hidrogen atomları, sıfır kıymetli<br />

iken, oksigenle birleşirken, oksigen atomuna elektron vererek, artı bir [+1] kıymetli<br />

olurlar. O hâlde, bir atomun değeri yükselince, bu atom yandı, oksidlendi denir.<br />

Maddeler yanarken harâret [ısı] saçar.<br />

Şuâ’: Sulb, ya’nî katı veyâ mâyı’ hâldeki bir madde ısıtılırsa, beşyüz derecede<br />

zıyâ [ışık] yaymağa başlar ve madde değişmez. Evvelâ kırmızı zıyâ olur. Dahâ sıcakda<br />

beyâza döner. Elektrik ampullerinde, elektrik ceryânı, ampul telini ısıtdığı<br />

için, tel zıyâ yayar. Böyle zıyâ yaymağa (Şuâ’lanma) veyâ (Işıma) denir. Gördüğümüz<br />

zıyâ, elektro-manyetik dalgalardan ibâretdir. Fezâdaki elektrik akımı,<br />

sâniyede yüz binlerle def’a cihet değişdirince, elektro-manyetik dalgalar meydâna<br />

geliyor. Ya’nî şuâ’lanma oluyor. Bir sâniyedeki dalga adedine (Frekans=tekerrür)<br />

denir. Bir şuâ’lanmada meydâna gelen dalgaların boylarını aramağa,<br />

(Spektroskopi) denir. Herhangi bir madde tarafından yayılan şuâ’lanmanın<br />

spektroskopisini yaparak, bu maddede hangi elementlerin bulunduğunu aramağa<br />

(Tayf analizi=spektral analiz) denir. Spektroskopi yapılacak şuâ’lar, bir yarıkdan<br />

geçirildikden sonra, bir cam menşûrdan [prismadan] geçirilince, karşısındaki<br />

perdede parlak renkler dizilir. Bu renkli şeride tayf [Spektr] denir. Her rengin<br />

dalga boyu başkadır ve kitâblarda yazılıdır. Bu dalga boyları (Angstrom) denilen,<br />

uzunluk birimi ile söylenir. Bir Angstrom, bir milimetrenin onmilyonda biridir.<br />

Dalga boyları dörtbin ile sekizbin Angstrom arasında bulunan şuâ’ları<br />

ışık hâlinde görebiliyoruz. Her şuâ’, bir enerjiye mâlikdir. Enerji, kudret, ya’nî<br />

iş yapabilmek demekdir. Şuâ’ emen cism, enerji almış olur ve ısınır. Şuâ’ enerjisinin,<br />

bölünemiyen en küçük parçasına (Kvant) denir. Bir madde ne kadar çok<br />

ısınırsa, yaydığı şuâ’ların dalga boyu o kadar kısa olur. Sulb ve mâyı’ maddelerin<br />

tayfı devâmlıdır. Ya’nî, bütün dalga boyları yanyana bulunur. Ampul teli ikibinbeşyüz<br />

derecede şuâ’lanıyor. Bunun tayfında, yedi renk devâmlı görülür ve<br />

kırmızı altında, görünmiyen, uzun ısı dalgaları da vardır. Kısa olan ultraviole dalgalar<br />

yok gibidir.<br />

Tazyîkı az olan gazların ve buhârların verdikleri tayf, devâmlı tayf olmıyor, (Hatlar<br />

tayfı) oluyor. Ya’nî, tayfda, birbirinden uzak ayrı ayrı yerlerde, mu’ayyen dalga<br />

boyları bulunuyor ve herbiri, başka renkde hat şeklinde görünüyor.<br />

Alkali ve toprak alkali ma’denlerin buhârları, hava gazı alevi sıcaklığında,<br />

kendilerine mahsûs renkde şuâ’ verdiği hâlde, gazların şuâ’ vermesi için, bunları<br />

Kroks borularına koyup, tazyîkı az iken yüksek gerilimli elektrik cereyânı geçirmek<br />

lâzımdır. Katoddan çıkan elektronlar, gazın moleküllerine çarpınca, gaz<br />

şuâ’lanır. Meselâ, iki tarafı kapalı bir cam borunun [Geissler borusunun], iki ucuna<br />

sokulmuş olan ma’den çubukları [elektrodları], tel ile bir endüksiyon makarasına<br />

bağlayıp, yüksek gerilimli akım geçirince, borudaki hava içinden elektrik geçmez.<br />

Cam boruyu, ortasındaki bir delikden, lâstik boru ile, bir hava boşaltma makinesine<br />

bağlayıp, borudaki havanın tazyîkını azaltırsak, borudaki hava içinde ışıklı<br />

çizgiler hâsıl olur. Hava elektrik ceryânını geçirir ve ışıklanır. Basıncı azaldıkca<br />

ışıklar artar ve borunun içi pembe zıyâ’ ile dolar. Boruda havadan başka gaz varsa,<br />

ışığın rengi gazın cinsine göre başka olur. Meselâ, Neon gazı varsa, kırmızı, turuncu<br />

olur. Reklâm lâmbaları ve bugün evlerde de kullanılan flüoressan lâmbalar<br />

böyle yapılmakdadır.<br />

Borudaki gaz, dahâ boşaltılıp, tazyîkı dahâ azalırsa, ışık da azalır ve bir ân gelir<br />

ki, borunun içi zıyâsız kalır. Fekat şimdi, makaranın (—) kutbuna bağlı katodun<br />

tam karşısındaki cam üzerinde mâvi renklenme görülür. Demek ki, katoddan,<br />

– 548 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!