22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

55 — İKİNCİ CİLD, 38. ci MEKTÛB<br />

Bu mektûb, hâcı Muhammed Yûsüf Keşmîrî için yazılmışdır. Allah adamlarının<br />

gönlünde zerre kadar dünyâ düşüncesi olmadığı bildirilmekdedir:<br />

Allahü teâlâya hamd olsun! Onun seçdiği kullarına selâm olsun! Kalbinde zerre<br />

kadar dünyâ sevgisi olan veyâ kalbinde dünyâ ile zerre kadar ilgisi bulunan yâhud<br />

kalbine zerre kadar dünyâ düşüncesi gelen kimseye Allahü teâlâyı tanımak nasîb<br />

olmaz. Böyle seçilmiş bir kimsenin zâhiri [ya’nî duygu organları ve düşünceleri],<br />

bâtınından [ya’nî kalbinden ve rûhundan] çok uzak ve ayrıdır. Âhıretden dünyâya<br />

gelmiş, başkalarına fâideli olmak için, insanlar arasına karışmışdır. Bunun dünyâ<br />

işlerinden konuşması ve dünyâ işlerinin sebeblerine yapışması kötü değildir. Hattâ<br />

çok iyidir. Böylece, kul haklarını yerine getirmekde ve insanlara fâideli olmakda<br />

ve onlardan fâidelenmekdedir. Böyle kimsenin bâtını, zâhirinden dahâ iyidir.<br />

Arpa satanlar pazarında buğday satan kimse gibidir. Herkes onu, kendileri gibi buğday<br />

pazarında arpa satıcısı gibi sanırlar. Onun zâhirini de, bâtınından dahâ iyi bilirler.<br />

Zâhirde Allah adamı görünüyor, gönlü dünyâ iledir derler. A’râf sûresinin<br />

seksendokuzuncu âyetinde meâlen, (Ey Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında<br />

sen hak olanı hükm et. Sen hükm edenlerin hayrlısısın!) buyruldu. Doğru yolda bulunanlara<br />

ve Muhammed Mustafânın “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât” izinde<br />

olanlara selâm ederim.<br />

56 — İKİNCİ CİLD, 28. ci MEKTÛB<br />

Bu mektûb, mevlânâ Sâdık Keşmîrîye yazılmış olup, rûhların cism şekline girebileceği<br />

ve tenâsüh olmadığı bildirilmekdedir:<br />

Cenâb-ı Hakka hamd ve Resûlüne salât ve sizlere düâ ederim. Kıymetli mektûbunuzu<br />

aldık. Güzel hâllerinizi anlayınca, sevindik. Allahü teâlâyı, aklın, ilmin,<br />

keşflerin, buluşların dışında, ötelerin ötesinde anlıyorum. Öyle anlaşıldı ki, sıfatlarının<br />

Onunla olduğuna inanamıyorum. Onu herşeyden, her varlıkdan uzak anlıyorum<br />

diyorsunuz. Buna çok sevindim.<br />

Süâl: (Reşehât) kitâbında, Bâbâ Âbrizin (Allahü teâlâ, dünyâda hiç insan yok<br />

iken, Âdem aleyhisselâmın çamurunun yoğurulmasını irâde etdiği vakt, ben de çamura<br />

su döküyordum) dediğini yazıyor. Bu sözü ile, ne demek istiyor, diyorsunuz.<br />

Cevâb: Âdem aleyhisselâmın çamurunu melekler yoğurmuş idi. Bu vazîfe, meleklere<br />

verildiği gibi, Bâbâ Âbrizin rûhuna da, su dökmek vazîfesi verilmiş olduğu<br />

anlaşılıyor. Kendi bedeni, dünyâya gelince, hattâ kendisi kemâle gelince, rûhunun<br />

bu vazîfeyi yapmış olduğu, kendisine bildirilmiş oluyor. Allahü teâlânın,<br />

rûhlara, bedene gelmeden önce veyâ bedenden ayrıldıkdan sonra, cism şekline girip,<br />

canlıların yapdığı işleri yapabilmeleri kudretini vermesi câizdir.<br />

Din büyüklerinden birkaçı dünyâya gelmeden asrlarca önce, mühim büyük işler<br />

yapmış olduklarını haber vermişdir ki, bunlar da, böyle olmuşdur. Ya’nî, bu işleri<br />

rûhları, bedensiz olarak yapmış, kendilerine dünyâya geldikden sonra, bildirilmişdir.<br />

Rûhların, cism şekli alarak iş görmelerini, ba’zı kimseler, tenâsüh sanmışdır. Hâşâ<br />

ve kellâ, hiç tenâsüh değildir. Ya’nî rûhlar, başka bir bedene girmemişdir. Bu<br />

hâl birçok câhillerin ayaklarının kaymasına sebeb olmuşdur. Bunun üzerine yazacak<br />

şey çokdur. Kalbime şaşılacak bilgiler gelmekdedir. Nasîb olursa yazarım. Şimdi,<br />

yazacak vaktim yok. İnşâallah yazmak nasîb olur.<br />

Selâm ve düâ ederim.<br />

Derdimi duyurdum, hepsini anlatamam, zîrâ,<br />

korkdum ki, incinirsin, yoksa sözüm çok sana!<br />

– 745 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!