22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

19 — İSLÂMİYYETDE FÂİZ, BANKA VE VAKF<br />

İslâmiyyetde, banka kurmak, banka ile iş yapmak câiz midir? Önce şunu bildirelim.<br />

İslâmiyyetde fâiz harâmdır. Fâiz, yalnız islâmiyyetde değil, semâvî dinlerin,<br />

ya’nî hak olan, doğru olan dinlerin hepsinde harâmdır. Fâizin azı da, çoğu da harâmdır.<br />

En büyük günâhlardandır. Fâizin ve bankanın ne demek olduğunu iyi anlamak<br />

lâzımdır. Dînimiz ticârete ve büyük sınâ’î teşekküllerin meydâna gelmesine<br />

ve ferdin istihsâl kapasitesinin genişlemesine yarıyan ve fâiz ile alışveriş yapmıyan<br />

şirketlerin, bankaların kurulmasına izn, hattâ emr vermekdedir.<br />

Dînini iyi öğrenen bir müslimân, harâm işlemeden ve fâiz felâketine düşmeden<br />

her çeşid ticâreti yaparak halâl mal kazanır. Halâl ve bereketli kazancı ile millete<br />

ve memlekete çok fâideli olur. (Hadîka)da diyor ki, (İmâm-ı Muhammed Şeybânîye,<br />

mütehassıs olduğu tesavvuf bilgisinde niçin bir kitâb yazmadığını sorduklarında,<br />

zühd ve takvâ, ancak, bütün işlerde ahkâm-ı islâmiyyeye uymakla, bâtıl,<br />

fâsid ve mekrûh sözleşmelerden sakınmakla elde edilebilir. Bunlar da, fıkh kitâblarından<br />

öğrenilir. Alışveriş ve başka sözleşmeleri yapacak kimsenin bunların<br />

sahîh ve halâl olması şartlarını öğrenmesi lâzımdır. Bunun için, bu işlerin ilmihâlini<br />

öğrenmek her mükellefe farz-ı ayndır. Bu farzın yerine getirilmesi için, bey’<br />

ve şirâ kitâbını yazdım buyurdu).<br />

FÂİZ NEDİR?: Bütün fıkh kitâbları diyor ki, fâiz, ödünc vermekde, rehnde ve<br />

alışverişde, alıcıdan veyâ vericiden birinin ötekine karşılıksız olarak vermesi şart<br />

edilen fazla mala denir. Başkasına verilmesi şart edilirse, fâiz olmaz. Fekat bey’ fâsid<br />

olur denildi. Bey’de, şart edilmeden verilen hediyye, fâiz olmaz. Hediyyenin<br />

ayrı bir mal olması ve ayrıca teslîm edilmesi îcâb eder. Meselâ bir kimse, bir altın<br />

lira verip dört çeyrek altın satın alsa ve ayrıca bir mikdâr para hediyye etse fâiz olmaz.<br />

Bey’ de fâsid olmaz. Çünki, satarken hediyye vermek şart edilmemişdir.<br />

Hediyye vermekde şart edilen fazla birşey de, fâiz olmaz. Bir ay bana hizmet etmek<br />

şartı ile, şu malı, meselâ evimi sana hediyye etdim dese, o da kabûl edip alsa,<br />

fâiz olmaz. Fekat, şart fâsid olup, hizmet etmesi lâzım gelmez. Hizmet ederse<br />

de, zararı olmaz. (Hediyye) veyâ (Hibe), mevcûd ve ma’lûm bir aynı birine karşılıksız<br />

temlîk etmekdir. Belli bir karşılık istiyerek vermek de câizdir. Deyni ya’nî<br />

alacağını borclusuna veyâ borclusundan başkasına hediyye câizdir. Fekat, başkasına<br />

hediyye ederken, kabz eylemesini de emr eylemesi ve onun kabz etmesi lâzımdır.<br />

Kabz edince, deyn ayn olmakdadır. Ya’nî yukarıdaki ta’rîfde bulunan<br />

(Ayn) kelimesi, (Sözleşmede veyâ sonradan ayn olan) demekdir. [Bey’ ve şirâda<br />

da, görülmiyen nakd, kabz edilince ayn olmakda, sözleşme yerinde lâzım olan ta’yîn<br />

hâsıl olmakdadır.] Hediyyeyi kabûl etmek sünnetdir. Mükellef olmak ve kendi mülkünü<br />

hediyye etmek şartdır. Hediyye, söz veyâ hâl ile olan (Îcâb) ve (Kabûl) ile<br />

hâsıl ve sözleşme yerinde kabz edilmekle temâm olur. Lüzûmsuz şartla bâtıl olmaz.<br />

Şartı yapsa da olur, yapmasa da olur. Hediyye verirken, belli birşeyi, karşılık istemek,<br />

birisine olan borcunu ödemesini şart etmek câizdir. Hediyyenin ve karşılığının,<br />

ayrılmadan önce verilmeleri lâzımdır. Ta’âm bulunan çantayı, eşyâ bulunan<br />

evi, yük bulunan hayvânı hediyye sahîh olmaz. Bunları boş iken veyâ yalnız<br />

yüklerini hediyye etmek sahîh olur. Ya’nî (Meşgûl) değil, (Şâgil) hediyye edilir.<br />

Koyundaki yün, dikili ağaç, ağaçdaki meyve, memedeki süt hediyye edilemez. Ayırması<br />

zarar verecek parça, ayrılarak hediyye edilemez. Bir liralık altını, dört çeyrek<br />

altın ile değişdirirken, iki karşılıkdan birinin ağırlığı fazla olur, bunu halâl ederse<br />

câiz olur. Çünki, ayırması zarar verecek şeyi ayırmadan hediyye etmiş olur. Eti,<br />

dahâ ağır ete satarak fazlasını hibe etmek ise, câiz olmaz. Çünki, fazlasını ayırmak<br />

zarar vermez. Alacağını borcluya hibe eden, artık bunu geri istiyemez. Yedi şeyden<br />

biri varsa, ayn olan hediyye de teslîmden sonra geri alınamaz. Bunlar bulunmazsa,<br />

hâkim karârı ile geri almak sahîh olur ise de, mekrûhdur. Yedi mâni’: Ve-<br />

– 851 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!