22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

87 — AHMED KÂDIYÂNÎ: Hindistânda Pençabda, 1296 [m. 1879] da, ingilizlerin<br />

yardımı ile, (Kâdıyâniyye) veyâ (Ahmediyye) adında yeni bir din kurdu. Peygamber<br />

olduğunu söyledi. İstanbulda ofset baskısı yapılan (El-mütenebbî) kitâbında<br />

uzun bilgi vardır. 1326 [m. 1908] de öldü. 484, 485, 486.<br />

88 — AHMED NA’ÎM EFENDİ: Mustafâ Zihnî pâşanın oğludur. Babanzâde<br />

adı ile meşhûrdur. 1290 [m. 1872] da tevellüd, 14 Ağustos 1352 [m. 1934] de kalb<br />

sektesinden vefât etdi. Edirnekapıdadır. Galataserây Lisesinde ve mülkiyye mektebinde<br />

okudu. Orta boylu, sakallı idi. Galataserâyda ders verdi. Felsefe üzerinde<br />

fransızcadan tercemeler yapdı. 1346 [m. 1928] da (Buhârî hulâsası)nı terceme<br />

ve iki cildini neşr etdi. Dâr-ül-fünûnda yirmiiki sene profesörlük yapdı. 1351 [m.<br />

1933] de dârülfünûn lâğv edilince, kıymeti bilinmiyerek açıkda bırakıldı. Tâm ve<br />

hâlis müslimân idi. Arabî ve fransızca iyi bilirdi. Felsefe âlimi idi. Tevfik Fikretle<br />

Abdüllah Cevdetin islâm düşmanlıklarını hiç beğenmezdi. Kuru mütercim değil,<br />

mütefekkirdi. Tevfik Fikret için (Ma’nevî en büyük destekden mahrûm, bedbaht,<br />

ölmeğe mahkûm bir kimsedir) derdi. Garb felesoflarından iki üç kimseden<br />

başka hiçbir felesofun ulûhiyyeti inkâr etmediğini söylerdi. Fikretin niçin dalâlete<br />

düşdüğüne şaşardı. Onu felsefede olgunlaşmamış sayardı. Na’îm beğin eserleri:<br />

(Ahlâk-ı islâmiyye esâsları), (Buhârî tercemesi), (Da’vâ-yı kavmiyyet), (Felsefe<br />

dersleri), Nevevînin (Hadîs-i erba’în) i tercemesi, (İlm-ün-nefs) [psikoloji],<br />

(Mantık), (Temrînât) ve sâiredir. 422.<br />

89 — AHMED RIFÂ’Î “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebül Abbâs Ahmed bin Ebül<br />

Hüseyn Alî, seyyiddir. Evliyânın büyüklerindendir. Basra civârında [512] de tevellüd,<br />

578 [m. 1183] de Mısrda vefât etdi. Şâfi’î idi. Türbesi ve mescidi, ikinci Abdülhamîd<br />

hân tarafından ta’mîr edilmişdir. 909, 1070, 1093.<br />

90 — AHMED SA’ÎD-İ FÂRÛKÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ahmed Sa’îd ibni<br />

Ebî Sa’îd bin Safî bin Azîz bin Muhammed Îsâ bin muhtesib-ül-ümme şeyh Seyfeddîn-i<br />

Fârûkî Serhendî “rahmetullahi aleyhim”, hicretin [1217] senesinde Hindistânda<br />

Rampur şehrinde tevellüd ve 1277 [m. 1861] de Medîne-i münevverede<br />

vefât etdi. Bakî’ kabristânında, Osmân “radıyallahü anh” türbesi yanındadır.<br />

Ahmed Sa’îd hazretlerinin üç oğlu vardı. Birinci Muhammed Mazher, binikiyüzkırksekiz<br />

[1248] de tevellüd ve 1301 [m. 1884] de Medîne-i münevverede vefât etdi.<br />

Babasının yanındadır. 1277 senesinde yazdığı (Makâmât-ı sa’îdiyye) kitâbı<br />

fârisî olup, babası Ahmed Sa’îdin ve mürşidlerinin “kuddise sirruhüm” hâllerini<br />

ve yüksek makâmlarını bildirmekdedir. Kitâb 1281 de Delhîde basdırılmışdır.<br />

İmâm-ı Rabbânîyi bildiren risâlesi (Hak Sözün Vesîkaları) kitâbında basılmışdır.<br />

Mekkede seyyid Fehîm Efendi ile sohbet eylemişdir.<br />

İkinci oğlu mevlânâ Ebüsse’âdet Muhammed Ömer, binikiyüzkırkdört [1244]<br />

de tevellüd ve binikiyüzdoksansekiz 1298 [m. 1881] de Rampurda vefât etdi. Oğlu<br />

Ebülhayrın mürşidi idi. Ebülhayr, binüçyüzkırkbir [1341] de Delhîde vefât etdi.<br />

Kabri, Abdüllah-i Dehlevî dergâhında, dedesi Ebû Sa’îdin yanındadır. Mermerden<br />

tabut şeklindeki dört kabr, mermerden pek san’atli dört dıvâr içinde ve Dergâhın<br />

ortasındadırlar. Ebülhayrın oğlu Ebül-Hasen Zeyd-i Fârûkî, 1324 [m. 1906]<br />

senesinde, Delhîde Abdüllah-i Dehlevî dergâhında tevellüd etdi. Bu dergâhda vefât<br />

etdi. 1391 [m. 1971] Şa’bân ayında Delhîyi ziyâretimde, sohbeti ile iki def’a şereflendim.<br />

1376 [m. 1957] da basdırmış olduğu fârisî (Menâhic-üs-seyr) kitâbını bu<br />

fakîre hediyye etdi. Câmi’ul-ezherde okuduğunu, Mısrda şeyh-ül-islâm Mustafâ<br />

Sabrî efendi ile çok sohbet etdiğini de söyledi. 1394 [m. 1974] de, Kandihârda basdırdığı,<br />

fârisî (Makâmât-i ahyâr) kitâbında dedelerini uzun anlatmakdadır. Zeyd<br />

efendi, kitâbında diyor ki, babam, Peygamberimizi rü’yâda görmüş. Çok üzüntülü<br />

imiş, sebebini sormuş. (Türkler benim halîfemi bugün makâmından ayırdılar.<br />

Bunun cezâsını çok acı çekeceklerdir) buyurmuş.<br />

– 1072 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!