22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

15 — TİCÂRETDE ADÂLET VE İHTİKÂR<br />

Aşağıdaki yazı, (Kimyâ-i se’âdet)den terceme edildi:<br />

Bu kitâbımıza her zemân karşılaşılan şeyleri seçip yazdık. Bu kadarını bilmiyen,<br />

harâma ve fâize düşer de haberi olmaz. Sormasını da bilemez. Ahkâm-ı islâmiyyeye<br />

uygun birçok alışveriş yapanlar vardır ki, bunların müslimânlara zarar ve ziyânı<br />

da dokunuyor. Bunları yapanlar, la’net içinde kalıyor. Alışverişde müslimânlara ziyân<br />

yapmak iki dürlü olur: Birisi, herkese zararı dokunmak olup, bu da iki kısmdır:<br />

Biri ihtikârdır, [diğeri ise piyasaya kalp para sürmekdir]. İhtikâr eden mel’ûndur.<br />

(İhtikâr) demek, insan ve hayvân gıdâ maddelerini piyasadan toplayıp, yığıp, pahâlandığı<br />

zemân satmakdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu<br />

ki, (Bir kimse gıdâ maddelerini alıp, pahâlı olup da satmak için kırk gün saklarsa,<br />

hepsini fakîrlere parasız dağıtsa, günâhını ödiyemez). Yine buyurdu ki,<br />

(Bir kimse gıdâ maddelerini kırk gün saklarsa, Allahü teâlâ ona darılır. O, Allahü<br />

teâlâyı saymamış olur). Bir hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Bir kimse, hâricden<br />

gıdâ maddesi satın alıp, şehre getirir ve piyasaya göre satarsa, sadaka vermiş gibi<br />

sevâb kazanır veyâ köle âzâd etmiş gibi sevâb kazanır). İmâm-ı Alî “radıyallahü<br />

anh” buyuruyor ki, (Gıdâ maddelerini kırk gün saklıyanın kalbi kararır). Ona,<br />

bir muhtekiri haber verdiklerinde, emr etdi, sakladığı şeyleri yakdırdı. Âlimlerden<br />

birisi, tüccâr idi. Vâsıt şehrinden, Basraya gıdâ gönderip satılmasını vekîline emr<br />

etdi. Basrada ucuz olduğu için, vekîli bir hafta bekleyip, pahâlı satdı ve âlime müjde<br />

yazdı. Cevâbında buyurdu ki, (Biz, az kâr ile çok sevâb kazanmağı dahâ çok severiz.<br />

Fazla kazanmak için, dînimizi fedâ etmemeli idin. Çok büyük cinâyet yapmışsın.<br />

Bunu afv etdirmek için sermâyeyi ve kârı hemen sadaka olarak dağıt!). İhtikârın<br />

harâm olması, müslimânlara zararlı olduğu içindir. Çünki, gıdâ maddeleri,<br />

insanların ve hayvânların yaşıyabilmesi için lâzımdır. Satılınca, herkesin alması<br />

mubâhdır. Bir kişi alıp saklayınca, başkaları alamaz. Sanki çeşme suyunu saklayıp,<br />

herkesi susuz bırakmağa benzer. Gıdâ maddelerini bu niyyet ile satın almak<br />

günâhdır. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfe “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki, (Köylü, tarlasından<br />

aldığı gıdâ maddelerini istediği zemân satabilir. Acele satması vâcib değildir.<br />

Fekat, acele etmesi sevâbdır. Pahâlı olunca satmasını düşünmesi çirkindir.<br />

İlâclarda ve gıdâ maddesi olmıyan ve herkese lâzım olmıyan şeylerde ihtikâr harâm<br />

değildir. Ekmek ve benzerlerinde çok harâm olup, et, yağ gibilerde az harâmdır).<br />

İmâmeyne göre, bunların hepsi ihtikârdır. İnsanlara lâzım olan herşeyde<br />

ihtikâr harâmdır. Hükûmet, ihtikâr edeni, haber alınca, evine yetecek kadar bırakıp,<br />

fazlasını halka satmasını emr eder.<br />

[İmâm-ı a’zam “rahmetullahi aleyh”, ilâcların saklanarak yüksek fiyâtla satılmasını<br />

beklemek ihtikâr olmaz, buyurdu. İlâcların çoğu böyle ise de, kininin sıtmaya,<br />

ensülinin diyabete ve aşı ile serumların, belli mikroplara karşı kullanılması,<br />

ekmeğin açlığa karşı kullanılması gibi, muhakkak şifâya sebeb olduğundan, bu<br />

gibi, te’sîri kuvvetli ilâcları saklıyarak, ihtikâr [kara borsacılık] yapmak harâm olur].<br />

Gıdâ maddelerinde ihtikârın harâm olması, az bulundukları zemândadır. Çok<br />

olup, herkes kolay alabilirse, ihtikâr harâm olmaz. Fekat, böyle zemânlarda da,<br />

mekrûh olur. Çünki, insanların zararını beklemek, iyi değildir.<br />

Herkese yapılan zararın ikinci kısmı, (Kalp para sürmek)dir. Alan, anlamazsa,<br />

zulm edilmiş olur. Anlarsa, o da başkasını, başkası da, bir diğerini, zincirleme<br />

aldatırlar. Elden ele dolaşdıkca, günâhı, hep birinci kimseye de yazılır. Bunun için,<br />

(Bir sahte lira vermek, yüz lira çalmakdan dahâ fenâdır) buyurmuşlardır. Çünki,<br />

hırsızlığın günâhı bir kerredir. Bunun günâhı ise, öldükden sonra bile devâm e-<br />

der. En zavallı kimse, ölüp gitdiği hâlde, bırakdığı kötülük sebebi ile günâhı tükenmiyen<br />

kimsedir. Öldükden senelerce sonra günâhı yazılır ve azâbını çeker. Eline<br />

sahte para geçen, onu yok etmeli, kimseye vermemelidir. İnsan paraları iyi ta-<br />

– 840 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!