22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lediğini yazmakdadır. Fahreddîn-i Râzî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, Bekara sûresi,<br />

yirmidokuzuncu âyetini tefsîr ederken diyor ki, (Hidâye) fizik kitâbının ve<br />

(Îsâgûcî) mantık kitâbının yazarı olan Esîrüddîn-i Ebherî “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh”, Batlemyus [Ptolemé]nin (Mecistî) adındaki astronomi kitâbını okuturdu.<br />

Bunu okutmasını hoş görmiyen biri, müslimân çocuklarına böyle ne okutuyorsun<br />

diye sorunca, meâl-i şerîfi, (Yerleri, gökleri, yıldızları, bitkileri ne güzel yaratdığımızı<br />

görmiyorlar mı?) olan Kaf sûresinin altıncı âyetini tefsîr ediyorum diyerek,<br />

cevâb vermişdir. İmâm-ı Râzî, Ebherînin bu cevâbının doğru olduğunu, tefsîrinde<br />

yazmakda ve Allahü teâlânın mahlûklarını inceliyen fen adamları, Onun büyüklüğünü,<br />

iyi anlar demekdedir. [Birinci kısmda, yirmidördüncü maddeyi okuyunuz!]<br />

Aynalarda ışıkların yansıması kanûnlarını bulan, Muhammed bin Hasen ibni<br />

Heysemdir. Avrupalılar buna (Alhazem) derler. 354 [m. 965] de Basrada tevellüd ve<br />

430 [m. 1039] da Mısrda vefât etmişdir. Matematik, fizik ve tıb ilmlerinde yüze yakın<br />

kitâb yazmış, eserlerinin çoğu Avrupa dillerine terceme edilmişdir. Türkistânlı<br />

Alî bin Ebilhazm doktor idi. Tıb ilmindeki buluşlarını bildiren kitâbları, bu ilmde kıymetli<br />

kaynak olmuşlardır. Akciğerlerdeki kan deverânının şemasını ilk çizen budur.<br />

Din bilgilerinde de derin âlim idi. İbn-ün-Nefîs ismi ile meşhûr olup, 607 [m. 1210]<br />

de Türkistânda Karş şehrinde tevellüd, 687 [m. 1287] de Mısrda vefât etdi.<br />

İslâm cerrâhlarından, meşhûr operatör Amr bin Abdürrahmân Kirmânî, Endülüs<br />

hastahânelerinde ameliyât yapardı. 458 [m. 1066] de orada vefât etdi.<br />

Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ Râzî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, bir islâm<br />

tabîbi idi. Göz ameliyâtı yapanlardan biri idi. Yüze yakın eseri olup, (Ber-üs-sâ’),<br />

(Kitâb-ül-hâvî) ve diğer kitâbları, tıb ilmine olan hizmetinin şâhidleridir. Avrupada<br />

Razes ismi ile meşhûrdur. 240 [m. 854] da Rey şehrinde tevellüd ve 311 [m. 923]<br />

de Bağdâdda vefât etmişdir. Tıb tahsîlini Bağdâdda yaparak, mütehassıs olmuşdur.<br />

İlâclar ve kimyâ üzerinde de kıymetli kitâbları vardır. [Ebû Bekr Ahmed bin<br />

Alî Râzî başka olup, hanefî fıkh âlimi idi. 370 [m. 980] de Bağdâdda vefât etdi.] Peygamberimizin<br />

torunu hazret-i Hüseynin kızı Sitti Sükeynenin, islâm tabîbleri tarafından,<br />

gözbebeği çıkarılarak, tekrâr yerine konduğu, (Müncid)de yazılıdır.<br />

Meşhûr İbni Hazm Alî bin Ahmed, (El-fasl) kitâbında, yer küresinin yuvarlak olduğunu<br />

ve döndüğünü âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle, bundan dokuz asr önce<br />

isbât etdi. Yer küresinin çapı ve güneşin irtifâ’ dereceleri Mûsâ bin Şâkirin oğulları<br />

Ahmed ve Muhammed tarafından, halîfe Me’mûn zemânında Sincâr ve Küfe<br />

sahrâlarında ölçüldü. Bu iki kardeşin yapdıkları astronomi âletleri, o zemân müslimânların<br />

ilme ve fenne verdikleri ehemmiyyetin açık senedleridir. Ahmed 265<br />

de, Muhammed 259 [m. 873] da vefât etdi. Cebr ve astronomi kitâbları Rozen tarafından<br />

ingilizceye terceme edilmiş, 1247 [m. 1831] de, arabîsi ile birlikde Londrada<br />

tab’ olunmuşdur. İmâm-ı Ca’fer Sâdıkın talebesi Câbir bin Hayyânın simyâ<br />

ve kimyâ üzerindeki çalışmalarını bildiren kitâbları meşhûrdur. Avrupada, liselerde,<br />

bunlar gibi dahâ nice müslimân fen adamlarının hiçbirinin ismi talebeye öğretilmiyor.<br />

İslâm memleketlerinde de müslimân çocuklarına, dedelerinin fenne<br />

olan hizmetleri bildirilmiyor. Büyük buluşları olan islâm âlimlerinin ismleri bildirilmiyor.<br />

Ufacık birşey yapmış olan hıristiyanlar, fen adamı olarak övülüyor.<br />

Hindli molla Kudsî (Esrâr-ı melekût) adındaki arabca astronomi kitâbında, yer,<br />

ay, güneş, gökler, yıldızlar hakkındaki âyet-i kerîmelere, islâm âlimlerinin, vakti<br />

ile verdikleri ma’nâları bir araya toplıyarak bugünün yeni buluşlarına tâm uygun<br />

olduğunu göstermiş, bu kitâbını sultân Abdülmecîd hâna takdîm ederek, çok<br />

makbûl olmuşdu. Elbüstânlı hayâtî zâde Halîl Şeref efendi, bu kitâbı terceme ve<br />

şerh ederek, (Efkâr-ı ceberût) ismini vermiş, bu şerh 1265 [m. 1848] de İstanbulda<br />

basılmışdır.<br />

Fen adamları, islâm kitâblarını okuyunca, Kur’ân-ı kerîmin, her tecribeyi, her<br />

yeni buluşu, olduğu gibi haber vermiş olduğunu görerek, hayrân kalmakdadır. Fen-<br />

– 538 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!