22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sı şart değildir. Mebî’in ayn olması ve semenin ayn olmaması lâzımdır. Tarlanın sınırlarını<br />

bildirmek, mikdârı, ölçüsü demekdir. Bunlardan biri noksân olunca,<br />

bey’ sahîh olmaz ve harâm olur.<br />

Bey’ sahîh olunca, akd yapıldığı vakt, semen bâyı’in mülkü olur. Mebî’ de müşterînin<br />

mülkü olur. Mebî’ sözleşme zemânında bâyı’in mülkünde değilse, sonra satın<br />

alarak teslîm etse de, bey’ sahîh olmaz. Mülkünde bulunmayıp da, sonra teslîm<br />

edeceği mebî’i satmak için, (Selem) satışı yapmalı, yâhud sözleşme yapmayıp,<br />

semeni emânet almalı, satacağı mal eline geçince, pazarlık ve sözleşme yapmalıdır.<br />

(Berâât satışı) ve imâm ve hoca efendilerin evkâfdan alacakları malın satışı ve<br />

(Câmekiyye) satışı câiz değildir. (Berâât), zekât toplıyan âmillerin köylüden alacakları<br />

zekât ve uşr cinsini ve mikdârını gösteren senedlerdir. Bunlarda yazılı mal,<br />

mevcûd değildir. İmâm ve hoca efendiler, evkâfda mevcûd haklarını teslîm almadıkca,<br />

mâlik olmazlar. Ganîmet, Dâr-i islâma nakl edildikden sonra askerin hakkı<br />

olursa da, taksîm edilmeden önce mülk olmaz ve askerin bu hakkını, mülk olmadan<br />

önce satması câiz olmaz. Câmekiyye, hizmet karşılığı alacağı ücretin,<br />

ma’âşın çeki, bonosudur. Bunları teslîm almadan önce satmak, câiz değildir. Ücret,<br />

hak edilmiş ise de, kabz edilmemiş, mülk olmamışdır. [Hem mülk değildir. Hem<br />

de deyndir.] Deyni peşin olarak, borcludan başkasına satmak câiz değildir. Veresiye<br />

olarak, borcluya da satılamaz.<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Görülmiyen mebî’de muhayyerlik)de<br />

diyor ki: (Söz kesilirken veyâ dahâ önce görülmiyen mebî’in satılması sahîh olur.<br />

Görülmiyen mebî’ bir cins ise ve hepsi bir yerde bulunuyorsa, [bunu ta’yîn etmekle,<br />

ya’nî] yerini bildirmekle bey’ câiz olur. Böylece mebî’in çok özellikleri tanınmış<br />

olur. Anlaşılamıyan ufak tefek yerleri de, (Muhayyer olmak)la düzeltilmekdedir).<br />

(Keşf-ü rümûz-i Gurer)de diyor ki: (Bey’in câiz olması için, mebî’in [ta’yîn<br />

edilmesi, ya’nî] kendisine veyâ bulunduğu yere işâret edilmesi lâzımdır. Mebî’in<br />

kendisine veyâ bulunduğu yere işâret edilmezse, bey’ sözbirliği ile câiz olmaz. O<br />

yerde, aynı ismde başka bir malın mebî’ ile birlikde bulunmaması lâzımdır). (Cevhere)de<br />

diyor ki: (Mutlak bey’de söz kesilirken, semenin cins ve mikdârının bildirilmesi<br />

ve mebî’in ta’yîn edilmesi lâzımdır. Bu ikisi yapılmazsa, yalnız îcâb ve kabûl<br />

ile bey’ sahîh olmaz). Şernblâlî “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Dürer) hâşiyesinde,<br />

muhayyerliği anlatırken diyor ki: (Hâzır ise de, kapalı olduğu için veyâ hâzır<br />

olmadığı için görülmiyen mebî’ler, işâret edilerek tanıtılmazsa, sözbirliği ile bey’<br />

câiz olmaz).<br />

[Altından ve gümüşden başka ma’denlerden basılmış paralara, (Fülûs) denir. Eskiden,<br />

yalnız bakırdan, çeşidli ağırlıklarda fülûsler kullanılırdı. Fülûs, felsler demekdir.<br />

Bir felse, türkçede mangır, fârisîde (pul) denir. Bugünkü pul başkadır. Bir<br />

felsin ağırlığının bir santigramdan az olduğu, sekizyüzellidördüncü sahîfedeki yazıdan<br />

anlaşılmakdadır. Semen olarak kullanılan fülûsların i’tibârî kıymetleri, ya’nî râyic<br />

değerleri, şimdi kullanılan kâğıd paralarda olduğu gibi, kendi değerlerinden<br />

katkat fazladır ve hep değişmekdedir. Evvelce yüz felsin, ortalama, bir dirhem gümüş<br />

kıymetinde olduğu, İbni Âbidînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” fâiz kısmında, (Bezzâziyye)den<br />

alarak yazılıdır. Ahkâm-ı islâmiyyede yirmi miskal altın veyâ ikiyüz dirhem<br />

gümüş, fakîrlik ile zenginliği ayıran mal mikdârını gösterdiği için, bir miskal ağırlığındaki<br />

altın kıymetinin on dirhem ağırlığındaki gümüş kıymetine müsâvî olduğu<br />

ve bir altın liranın, bir buçuk miskal ağırlığında olduğu zekât bahsinde bildirilmişdi.<br />

On dirhemin ağırlığı, yedi miskalin ağırlığı kadar olduğu için, bir miskal altının kıymeti,<br />

ahkâm-ı islâmiyyede yedi miskal gümüşün kıymeti kadardır. Bir felsin i’tibârî<br />

kıymeti, şimdi bir altın liranın kıymeti olan kâğıd lira adedinin onbeşde biri kadar<br />

kuruş olmakdadır. Meselâ, en ucuz altın liranın kıymeti 30.000 kâğıd lira ise, bu fülûsün<br />

i’tibârî kıymeti 2000 kuruş olur. Buna göre 20 liradan aşağı olan bir malın sa-<br />

– 796 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!