22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

si ve âdî isteklerine göre değişdirmek olur ki, her ikisi de hem ayb, hem de günâhdır.<br />

Müctehidlerimiz, altın ile veyâ gümüş ile bağlamakda ihtilâf etmişdir. Hanefî<br />

mezhebinin fıkh kitâblarında, sallanan dişi (Şed etmek), (Tadbîb etmek) deniliyor.<br />

Şed, tel ile kuvvetli bağlamak demekdir. Meselâ (Şedd-üz-zünnâr), papasların<br />

kuşağını bağlamağa denir. Tadbîb, şerit ile, dadbe gibi, ya’nî kapı sürgü demiri<br />

gibi, enli, yassı birşey ile şed etmek, sarmak demek olduğu, Tahtâvînin ve (İbni<br />

Âbidîn)in (Dürr-ül-muhtâr) hâşiyelerinde, tadbîb edilmiş kürsî üzerine oturmağı<br />

bildirirken ve (Dürr-ül-müntekâ) ve (Câmi’ur-rumûz)da yazılıdır. (Bezzâziyye)<br />

ve (Hindiyye)de diyor ki, (Gümüş ve altın şekller ile süslenmiş kapdan yimek, içmek<br />

câizdir. Fekat, elini, ağzını gümüşe, altına değdirmemek lâzımdır. İmâmeyn,<br />

böyle kapları kullanmak mekrûhdur dedi. Tadbîb edilmiş kap da böyledir. Kürsîyi<br />

[kanepeyi] ve hayvan semerini tadbîb etmek câiz ise de, altın ve gümüş bulunan<br />

yerlerine oturmamak lâzımdır. Mushafın cildini tadbîb etmek câizdir. Fekat,<br />

altına, gümüşe dokunmamak lâzımdır). Buradan da anlaşılıyor ki, tadbîb etmek,<br />

bütün yüzeyi kaplamak demek değildir. Etrâfına metal şerid çevirmek demekdir.<br />

Fıkh kitâblarında, (Sallanan dişi altın ile tadbîb etmek câizdir) diyor. Bu söz,<br />

sallanan dişi, düşmekden korumak için altın tel veyâ şerîd ile bağlamak câizdir demekdir.<br />

Çünki, bu tellerin altına su sızar. Hem de, gusl abdesti alırken, şimdi<br />

takma dişler çıkarıldığı gibi, tel ve şerid bağlar da yerlerinden çıkarılmakda, temizlenip,<br />

guslden sonra yerlerine konulmakdadır. Çıkarılıp temizlenmezlerse, aralarında<br />

kalan yemek artıkları ağızda fenâ koku ve tahrîbat yaparlar. (Sallanan dişi<br />

kaplatmak câiz olur dediler) demek, fıkh âlimlerine iftirâ olur. Çünki, sallanan diş<br />

kaplanamaz, bağlanabilir. Görülüyor ki, (Tadbîb) sözüne kaplatmak diyerek<br />

bundan (diş kaplatmak câizdir) fetvâsını uydurmak, hakîkî bir din adamının yapacağı<br />

şey değildir. Fıkh kitâblarında, (çürüyen dişleri kaplatmak veyâ doldurtmak<br />

câizdir) diye bir yazı bulunmadığı gibi, altın ile, gümüş ile doldurtmak ve kaplatmak<br />

sözü de yokdur.<br />

Fıkh bilgisi az olan ve müctehidlerin beyânâtını anlamıyanlar, (sallanan dişleri<br />

bağlamak veyâ takma diş yapdırmak) sözü ile, (diş kaplatmak ve doldurtmak)<br />

sözünü birbirine karışdırıyor. Müctehidlerin beyânlarını, hepsine yaymağa çabalıyorlar.<br />

Zarûret olduğu için, hepsi câizdir diyorlar. Bu zevallılar anlıyamıyor ki,<br />

oynayan dişi bağlamak ve çıkan diş yerine müteharrik diş [protez] takdırmak<br />

için zarûret aramağa zâten lüzûm yokdur. Çünki, yapması câiz olmıyan bir şeyi yapabilmek<br />

için, zarûret aranır. Dişleri bağlamak veyâ diş takmak yasak edilmemişdir<br />

ki, bunları yapmak için zarûret aransın. Kendi ağzındaki kaplama ve dolguların<br />

gusl abdestine zarar vermediğine müslimânları inandırmağa kalkışan ba’zı<br />

kimseler, gümüş yerine altın ile bağlamak için zarûret bulunduğunu görünce, bu<br />

zarûret kelimesini büyük bir silâh olarak yakalamışlar. (Diş yapdırmanın zarûret<br />

olduğu ittifâkla bildirilmişdir) yaygarasını koparmışlardır. Böylece, hanefî mezhebindeki<br />

müslimânları şaşırtmış, kâtı’-i tarîk-ı ilâhî olmuşlardır. Bunlar, sallanan<br />

dişlerin kaydsız şartsız bağlanacağının beyân buyurulmasını biricik delîl olarak gösteriyorlar.<br />

Hâlbuki, dişleri sallanmaz şeklde bağlayan teller ve çıkarılan diş yerine<br />

protez denilen sun’î takma dişler, kolayca çıkarılabilmekde, temizlenip tekrâr<br />

yerine konmakdadır. Âlimlerimiz “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, gusl abdesti<br />

alırken çıkarılabilen bağları ve takma dişleri beyân buyurmakdadır. (Gusl abdesti<br />

alırken, diş çukurlarını ve dişlerin arasını ıslatmak farzdır) buyuran âlimlerin,<br />

kaplama ve dolgu gibi suyu geçirmiyen mâni’lere cevâz verdiklerini söylemek,<br />

bu büyük insanlara, çok çirkin iftirâ olur. Bu âlimler, gümüş yüzük takmanın da<br />

câiz olduğunu söylemişlerdir. Yüzük takmanın câiz olması, altındaki derinin ıslanması<br />

afv olur demek olmamışdır. Yüzüğü, çıkararak veyâ oynatarak altını ıslatmak<br />

lâzımdır demişlerdir. Dar yüzüğün altı ıslanmazsa, abdest ve gusl sahîh olmaz buyurmuşlardır.<br />

Diş kaplatmak da yüzük takmak gibidir. Kaplamanın ve dolgunun<br />

altı ıslanmadığı için, gusl sahîh olmaz.<br />

– 143 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!