22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tiyâcı için ayrılmış olanların da verilmez. Ya’nî bütün bunlar ve ödenecek borçlar,<br />

nisâb hesâbına katılmaz. Bütün bu eşyâyı ve yiyecek, içecek ve giyecek ve barınacak<br />

ev gibi lüzûmlu nafakayı satın almak için sakladığı altın, gümüş ve kâğıd paranın<br />

hepsi nisâb hesâbına katılır. Ya’nî zekâtları verilir.<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi aleyh” buyuruyor ki: Ticâret eşyâsının altın ve gümüş<br />

üzerinden kıymetleri, nisâb mikdârını bulmaz ise ve yanında altın veyâ gümüş<br />

de varsa, eşyânın kıymeti altın veyâ gümüş kıymetine eklenerek, nisâb temâmlanır.<br />

Meselâ, yüz dirhem gümüş kıymetinde, satılık buğdayı ile, yine yüz dirhem kıymetinde<br />

beş miskal altını bulunursa, zekât verecekdir. Çünki, altının ve buğdayın<br />

gümüş üzerinden kıymetleri ikiyüz dirhem olup, nisâbı doldurmakdadır.<br />

Yalnız altını olan, zekâtını, altın olarak verir. Gümüş olarak kıymeti verilmez.<br />

Gümüşün zekâtı da, altın olarak verilemez. Yalnız altını veyâ gümüşü veyâ kâğıd<br />

parası olup da, ticâret eşyâsı bulunmıyan kimse, bunların zekâtı olarak, başka mal<br />

veremez. Şernblâlînin (Merâkıl-felâh) kitâbında, (Altın ve gümüş yerine, bunların<br />

kıymeti kadar (Urûz) [Altın ve gümüşden başka, canlı veyâ cansız, her çeşid<br />

mal] vermek sahîh olur) buyuruyor ise de, o sahîfe temâm okunursa, altın, gümüş<br />

yerine ticâret yapdığı maldan verileceği anlaşılmakdadır. Nitekim, (Tahtâvî)<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyh”, bu kitâbı açıklarken, (Urûz ticâret malı demekdir) diyor.<br />

Bütün fıkh kitâblarında da, açıkca bildirildiği gibi, altın veyâ gümüş ile birlikde,<br />

ticâret eşyâsı da bulunan bir tüccâr, herbiri ayrı ayrı nisâb mikdârında olsalar<br />

dahî, altın ve gümüş zekâtı olarak da, ticâret malından verebilir.<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, koyunların zekâtını anlatırken buyuruyor<br />

ki: Zekât ve uşr ve harâc ve fıtra ve nezr ve keffâret olarak verilecek mallar<br />

yerine bunların kıymetlerini de vermek câizdir. Ya’nî, bunların kendileri mevcûd<br />

olduğu hâlde, aynı değerde olan, kendi cinslerinden veyâ başka cinsden zekât<br />

malı veyâ altın, gümüş para da verilebilir. [Kâğıd para verilmiyeceği aşağıda bildirilecekdir.]<br />

Hayvanın kıymeti, verileceği gündeki piyasaya göre hesâb edilir. Orta<br />

dört koyun yerine, semiz üç koyun verilebilir. Fekat, ağırlık ve hacm ile ölçülen<br />

mal yerine kendi cinslerinden kıymetleri verilemez. Başka cinsden kıymetleri<br />

verilebilir. Altın ve gümüşün zekâtı ağırlıkları ile, ya’nî dartarak verilir. Ticâret<br />

için olan hubûbâtın ise, hacmları ile, ya’nî ölçek ile verilir. Böyle fâiz olabilen<br />

[ya’nî vezn veyâ hacm ile ölçülen] malların kendi cinsinden, kıymetleri verilmez.<br />

Meselâ, beş dirhem bakırlı gümüş yerine, aynı kıymetde, dört dirhem saf gümüş<br />

verilemez. Beş dirhem hâlis yerine, beş dirhem âdî, ya’nî ayârı düşük verilir. Fekat<br />

bu sûretde, bile bile vermek mekrûh olur. Beş kile âdî buğday yerine, aynı kıymetde<br />

olan dört kile hâlis buğday verilemez. Bir kile dahâ vermek lâzım olur. Fekat<br />

bunlardan herhangi birinin zekâtı olarak başka cinsden ticâret malı verilirken,<br />

o memleketlerdeki alış kıymeti hesâb edilerek verilir. Meselâ, ikiyüz dirhem ağırlığında<br />

olan bir gümüş ibrik, san’at, işçilik bakımından üçyüz dirhem kıymetinde<br />

olsa, bunun zekâtı beş dirhem gümüş verilir. Beş dirhem gümüş kıymetinde altın<br />

verilemez. Yedi buçuk dirhem gümüş kıymetinde altın vermek lâzımdır. Hem<br />

altını, hem gümüşü olup, her biri ayrı ayrı nisâb mikdârı ise, zekâtları ayrı ayrı dartı<br />

ile verilir ise de, yalnız bu takdîrde, ya’nî hem altını, hem gümüşü bulunan bir<br />

kimse, nisâb mikdârı oldukları zemân dahî, fukarâya fâideli olmak, ya’nî geçer akça<br />

verilmiş olmak şartı ile, kıymeti hesâb edilerek, ikisinden birini vermek de câiz<br />

olur. Hem altını, hem de gümüşü olup, birisi veyâ her biri, nisâb mikdârından<br />

az ise, bu vakt, herhangi birinin, diğeri üzerinden kıymeti alınarak birisinin nisâbı<br />

doldurulabilir ise, öteki yerine de, bu verilir. Yine fukarâya fâideli olan hesâb<br />

edilmeli ve verilmelidir. [Birinci kısm, 83. cü maddeye bakınız!] Yüz dirhem ağırlığında<br />

gümüş bir ibriğin işçilik kıymeti ikiyüz dirhem olsa, zekâtı lâzım gelmez.<br />

Zîrâ zekât, ağırlık ile hesâb edilir. Yüzelli dirhem gümüşü ile, kırk dirhem kıymetinde,<br />

beş miskal altını olan, zekât verecekdir. Çünki, altının gümüşe ilâvesi nisâ-<br />

– 298 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!