22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Havada, suda yayılmakda olan ses dalgaları, dıvar, kayalık gibi sert düz yüzeylere<br />

çarpınca, doğrultularını değişdirerek, tekrâr geriye döner. Geri dönen dalgalar,<br />

eşit özellikde, ikinci bir ses meydâna getirirler. Bu ikinci sese (Aks-i sadâ) veyâ<br />

(yankı) denir. Aks-i sadâ, kendini hâsıl eden birinci sesin özelliğinde olduğu hâlde,<br />

secde âyetinin, aks-i sadâsını işiten kimsenin, ma’nâsını anlasa bile, tilâvet secdesi<br />

yapması lâzım gelmiyor. Kur’ân-ı kerîmin aks-i sadâsı, Kur’ân-ı kerîm olmuyor.<br />

Bu sese, Allahü teâlânın kelâmı denmiyor. Radyoda işitilen ses, hâfızın sesinin<br />

(Nakl-i sadâ)sı, ya’nî sesin kendisi olmadığı gibi, (Aks-i sadâ)sı bile değildir.<br />

Hâfızın sesine benziyen, başka bir sesdir. Kadınların aynadan, sudan aks eden görüntülerine<br />

ve kâğıd, perde üzerindeki resmlerine bakmanın da, benzerlerine<br />

bakmak olduğunu, birinci kısmda, 58. ci maddenin son sahîfesinde bildirmişdik.<br />

Ses, mikrofona gelince gayb oluyor, bitiyor. Elektriğe, sonra miknâtıs dalgalarına<br />

çevriliyor. Bu elektro-manyetik dalgalar, antene gelip, radyoda, elektriğe ve sonra<br />

yeni bir sese çevriliyor. Ho-parlörde de böyle olmakdadır. Zâten ho-parlör, elektrik<br />

dalgalarını ses dalgalarına çeviren âlet demek olduğu, Fransızca (Larousse)da<br />

bile yazılıdır. Aks-i sadâya Kur’ân-ı kerîm okumak denilmiyor da, bu başka sese,<br />

nasıl Kur’ân okumak denilir.<br />

Süâl: Radyoda dinlenen ses, fen bakımından, hâfızın sesinin kendisi değilse de,<br />

sesinin tâm benzeridir. Ses bütün harmonikleri ile, farksız oluyor. Ma’nâsı da<br />

bozulmuyor. Bunu dinlemek, niçin câiz olmasın?<br />

Cevâb: Birşeyin benzeri, kendisi değildir. Sarı metal bileyzikler, altın bileyziklere<br />

tâm benziyor ise de, aynı değildirler. Altın yerine geçmezler. Radyodan, hoparlörden<br />

çıkan ses, hâfızın sesine çok benziyorsa da, insan sesi değildir. Metalik<br />

sesdir. Tınısı, yüksekliği, şiddeti ve harmonikleri başkadır. Kadının resmi de, kadına<br />

çok benziyor ise de, kendinin aynı değildir. Gayrı da değildir. Bunun içindir<br />

ki, kadının avret yerlerine şehvetsiz bakmak harâm olduğu hâlde, bunların resmlerine<br />

şehvetsiz bakmak harâm değildir. Fekat benzediği için, resmlerine bakmak<br />

mekrûhdur. Bunun gibi, sevilen şeyin benzerine de saygı göstermek lâzımdır.<br />

Çünki, aynı değil ise de, gayrı da değildir.<br />

Kâfirlerin kilisede org çalarak okudukları gibi, Kur’ân-ı kerîmi çalgı çalarak okumanın<br />

küfr olacağı, mu’teber kitâblarda yazılıdır. [İkinci kısm, kırkıncı [40] maddeye<br />

bakınız!]. Kur’ân-ı kerîmin radyoda ve ho-parlörde söylenen, okunan tâm benzerine<br />

de, böyle saygısızlık yapmak küfr olur. Eğer çalgısız ve tecvîd ile okunuyor<br />

ise, radyoda sâatlerce çalgı ve şehveti harekete getiren şeyler çalıp, birkaç dakîka<br />

Kur’ân-ı kerîm okunur, sonra yine günâh olan şeylere başlanırsa, bu hâl, kumar,<br />

içki, oyun ve açık kadın gibi günâh bulunan fısk meclisinde, bu kimselerin veyâ başka<br />

birinin, birkaç dakîka da Kur’ân-ı kerîmi veyâ bunun tâm benzerini okuması<br />

gibi olur. Böyle olan radyodaki Kur’ân-ı kerîmi dinlemek, fısk meclisinde okunan<br />

Kur’ânı dışardan dinlemeğe benzer. Bunun için, harâmları kesip, bu aralık zemânda,<br />

okumak da, bunu dinlemek de câiz olmaz. Günâh olur. (Mültekâ) şerhlerinde<br />

diyor ki, (Fısk meclislerinde, alay edenler arasında tesbîh, tehlîl, zikr, tekbîr, hadîs,<br />

fıkh ve benzerlerini okumak günâhdır). Çünki, Peygamberimiz “sallallahü aleyhi<br />

ve sellem”, böyle okumağı yasak etmişdir. Meselâ, (Kimyâ-i se’âdet) kitâbında<br />

diyor ki, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Rebî’ bin Sü’ûdün evine geldi.<br />

Evde, küçük kızlar def çalıyordu ve şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı, [çalgıyı] bırakıp,<br />

Resûlullahı medh etmeğe başladılar. (Beni söylemeyiniz! [Önce okuduğunuza<br />

devâm ediniz!]. Beni medh etmek [mevlid, ilâhî okumak] ibâdetdir. Def [çalgı]<br />

çalarken, eğlence, oyun arasında ibâdet câiz değildir) buyurdu. Def, çalgı çalarak<br />

veyâ başka la’b, ya’nî oyun oynayarak Kur’ân-ı kerîm okuyanın kâfir olacağı<br />

(Tergîb-üs-salât)da, cemâ’at ile nemâz bahsinde ve (Cevâhir-ül-fıkh)da yazılıdır.<br />

(Mîzân-ı Şa’rânî), abdesti anlatırken buyuruyor ki, (İslâm âlimleri, çirkin şeyler<br />

söyledikden sonra Kur’ân-ı kerîm okuyan kimse, Mıshafı pislik içine sokan kim-<br />

– 725 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!