22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“rahmetullahi teâlâ aleyh”, burada, (Ehl-i kitâbın yapdıkları gibi, parçalanıp doğru<br />

îmândan ayrılmayın! Câhiliyye zemânında birbirleriniz ile döğüşdüğünüz gibi<br />

bölünmeyiniz!) dediler. Doğru îmânda birleşmemiz, fırkalara bölünmememiz<br />

emr olundu. Doğru yolun, (Ehl-i sünnet) âlimlerinin bildirdiği îmân olduğunu, Peygamberimiz<br />

haber verdi. O hâlde, bütün müslimânların, ehl-i sünnet olmaları,<br />

ehl-i sünnet mezhebinde birleşerek, kardeş olmaları, sevişmeleri lâzımdır. Müslimânların<br />

bu birliğinden ayrılan, bu âyet-i kerîmeye uymamış olur. Bu yolda<br />

birleşir, kardeşler olduğumuzu bilip sevişirsek, dünyânın en büyük, en kuvvetli milleti<br />

olur, dünyâda râhata, huzûra, âhıretde de sonsuz se’âdete kavuşuruz. Düşmanlarımızın<br />

ve câhillerin ve sömürücülerin, kendi alçak çıkarları için söyledikleri yalanlara<br />

aldanıp, bölünmemeğe çok dikkat etmeliyiz! Bu husûsda fazla bilgi almak<br />

için fârisî (Redd-i vehhâbî) kitâbını okuyunuz.<br />

Bir sahîfesinde, (Eshâbım gökdeki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidâyet<br />

bulursunuz!) sözü hadîs değildir, sakat bir sözdür diyor. Hâlbuki, imâm-ı Münâvî<br />

“rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Künûz-üd-dekâık) kitâbı ve İmdâdın (Tahtâvî)<br />

hâşiyesi, otuzaltıncı sahîfesinde bu hadîs-i şerîfi de yazmakda ve imâm-ı Beyhekî<br />

rivâyeti olduğunu bildirmekdedirler. Bunun sahîh olduğunu ve Dârimî, İbni Adî<br />

ve başkalarının haber verdiklerini (Savâ’ık-ul-muhrika) da bildiriyor. Üç sahîfe sonra<br />

da, bu konuda bilgi verilmişdir. Bu adam, Eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü anlıyamadığından,<br />

bu hadîs-i şerîfe, uydurmadır diyor.<br />

(Ümmetimin ihtilâfı rahmetdir) sözü de hadîs değildir diyor. Hâlbuki, imâm-ı<br />

Münâvî bu hadîs-i şerîfi de yazıyor ve İbni Nasr ve Deylemî rivâyeti olduğunu bildiriyor.<br />

İbni Âbidîn önsözde buyuruyor ki: (Ümmetimin ihtilâfı rahmetdir) hadîsi<br />

meşhûrdur. Bunu, Beyhekînin rivâyet etdiği (Mekâsıd-ı hasene)de yazılıdır. İbni<br />

Hâcib de (Muhtasar)da sahîh olduğunu yazmakdadır. Nasr-ul-mukaddesinin<br />

(Hucce) kitâbında ve Beyhekînin (Risâlet-ül-eş’ariyye)sinde sahîh hadîs olarak bildirildiğini,<br />

imâm-ı Süyûtî yazmakdadır. Halîmî ve kâdî Hüseyn ve İmâm-ül-Haremeyn<br />

de sahîh olarak bildirmişlerdir “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”.<br />

(Mevâhib-i ledünniyye) birinci cild, dördüncü kısmda da uzun yazılıdır. Halîfe<br />

Ömer bin Abdül’Azîz, (Eshâb-ı kirâm ihtilâf etmeselerdi, dinde ruhsat, kolaylık<br />

olmazdı) buyurdu. Halîfe Hârûn-ür-Reşîd, İmâm-ı Mâlike, (Senin kitâblarını çoğaltıp,<br />

her yere göndereceğim ve herkesin bunlara uymasını emr edeceğim) deyince:<br />

(Yâ Halîfe! Böyle yapma! Âlimlerin ihtilâfı Allahü teâlânın rahmetidir. Hepsi<br />

hidâyet üzeredir. Her müslimân, dilediği âlime uyar) buyurdu. (Berîka) yüzonuncu<br />

sahîfede, bu hadîsin (Câmi’us-sagîr)de bulunduğunu bildirmekdedir. (Hadîka)<br />

birinci cild, ikiyüzkırkdördüncü [244] ve ikinci cild, yüzdördüncü [104] sahîfelerinde,<br />

bu hadîs-i şerîfi açıklamakda ve Nasr-ul-mukaddesî ve Halîmî ve<br />

Beyhekî ve İmâm-ül-Haremeynin “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în” haber verdiklerini<br />

bildirmekdedir. (Mîzân)ın 45. ci sahîfesinde de yazılıdır. Zevallı hoca, îmân<br />

için olan hadîs-i şerîfleri, mezhebler için zan etmiş.<br />

(Fetâvâ-i Hindiyye)de diyor ki: (Nevâzil) kitâbında, (Yalnız hadîs-i şerîf okuyup,<br />

fıkh öğrenmiyen kimse, dinde müfsiddir) buyuruldu. Ebû Âsım “rahmetullahi<br />

aleyh” de, böyle buyurmuşdur. (Tâtârhâniyye) fetvâsında da yazılıdır.<br />

Kitâbın bir yerinde, (Eshâb-ı kirâmın, Kitâb ve sünnete uymıyan sözleri alınmaz,<br />

red olunur) diyor. Eshâb-ı kirâmı, Kitâb ve sünnete uymıyan şeyler söyliyecek sanıyor.<br />

O din büyüklerini, kendi gibi zan ediyor. Bilmiyor ki, Eshâb-ı kirâm “radıyallahü<br />

teâlâ anhüm ecma’în”, Kitâb ve sünnete uymıyan birşey söylememişdir. Zâten,<br />

Kitâbı ve sünneti, ya’nî Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfleri toplıyan, sonra gelenlere<br />

ulaşdıran, Eshâb-ı kirâmdır. Üsûl âlimlerinden, ya’nî en büyük islâm âlimlerinden<br />

ba’zısı buyuruyor ki, (Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Peygamber olduğunu<br />

isbât edecek hiçbir şâhidi bulunmasaydı, yalnız Eshâbını görmek, Peygamber<br />

olduğunu bildirmeğe yetişirdi. Çünki, Eshâbının herbiri, her ilmde, islâmiyyet bil-<br />

– 465 – Se’âdet-i <strong>Ebediyye</strong> 2-F:30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!