22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

29 — MÜSLİMÂNLAR NİÇİN GERİ KALDI?<br />

Târîhin her devrinde, dürlü kanı taşıyan, dürlü dil konuşan, başka başka âdet<br />

ve an’anelere bağlı olan milyonlarca insanın, aralarındaki farkları bırakarak, bir<br />

inanç veyâ fikr etrâfında toplanıp, birer imperatorluk kurduklarını görüyoruz.<br />

Böyle kurulan imperatorluk veyâ devletlerin en büyüğüne, en güzeline orta çağda<br />

rastlıyoruz. Hiç bozulmamış, değişdirilmemiş biricik din olan islâm dîninin güzel<br />

ahlâkı ile bezenmiş, birbirlerini seven, yardımlaşan, çeşidli ırklardan, büyük<br />

insan topluluklarının, birleşdiklerini biliyoruz. Bu topluluğu ayakda tutan temel, Hak<br />

teâlânın emr etdiği çalışkanlık, adâlet, iyilik, saygı gibi din esâsları idi. Osmânlı türklerini,<br />

Sakarya kenârından, kısa bir zemânda, Viyana kapılarına götüren kuvvet, Sultân<br />

Osmânın ve çocuklarının sımsıkı sarıldıkları islâm dîninin, rûhu ve bedeni tekâmül<br />

etdiren ışıklı yolu idi. Çünki, islâmiyyetde müslimânlar birbirinin kardeşidir.<br />

Hıristiyan Avrupanın tek kal’ası Fransa kapılarını zorlamağa giden Attilâ [Hicretden<br />

(168) yıl önce öldü] idâresindeki Tûran Hunları, herhangibir hak dîne<br />

mensub olsalardı ve oralara bu hak dînin ahlâkını, rûhunu götürmüş olsalardı, hazret-i<br />

Ömerin “radıyallahü anh” ordusundaki adâlete, şefkate hayrân olup, seve seve<br />

müslimân olan Şâm hıristiyanları gibi, papasların baskısından, kralların işkencesinden<br />

usanmış olan batı hıristiyanları da, onlara âğuşlarını açmaz mı idi ve bu<br />

günkü Avrupanın din çehresi ne olurdu?<br />

Emevîler, islâm dînini, İspanyadan, Avrupaya sokdu. Fas, Kurtuba ve Gırnata<br />

üniversitelerini kurup, batıya ilm ve fen ışıklarını saldı. Hıristiyanlık âlemini<br />

uyandırıp, bugünkü müsbet ilerlemenin temelini koydu. Dünyâ yüzündeki ilk<br />

üniversitenin, Fasın Fez şehrinde bulunan Kureviyyin üniversitesi olduğu bütün<br />

ansiklopedilerde yazılıdır. Bu üniversite 244 [m. 859] yılında kurulmuşdur.<br />

(Kâmûs-ül-a’lâm)da diyor ki, (Endülüs sultânı üçüncü Abdürrahmân “rahmetullahi<br />

teâlâ aleyh”, memleketini genişletdi. Kuvvetlendirdi. Fasda hükûmet süren<br />

İdrîsîleri, Fâtımîlere karşı destekledi. Bunları hükmü altına aldı. Mükemmel<br />

donanma da yapdı. Kendisi ve adamları ilm ve edeb sâhibi idiler. Âlimlere ve ilme<br />

çok kıymet verirdi. Bunun için, Endülüsde ilm ve fen çok ilerledi. Serâyı ve devlet<br />

dâireleri birer ilm kaynağı oldu. Her memleketden ilm öğrenmek için Kurtubaya<br />

akın akın toplandılar. Kurtubada büyük ve mükemmel bir tıb fakültesi kurdu.<br />

Avrupada ilk yapılan tıb fakültesi budur. Avrupa kralları ve devlet adamları,<br />

tedâvî için Kurtubaya gelir, gördükleri medeniyyete, güzel ahlâka, müsâfirperverliğe<br />

hayrân kalırlardı. Altıyüzbin kitâb bulunan bir kütübhâne de yapdırdı. Kurtubadan<br />

üç sâatlik mesâfedeki (Vâdi-yül-kebîr) kenârında, (Ezzehrâ) isminde<br />

pek büyük ve ince san’atlarla dolu bir serây ile mükemmel bağçeler ve büyük bir<br />

câmi’ yapdırdı. Kurtubada çok sayıda derin âlimler yetişdi. Endülüsdeki (Benî<br />

Ümeyye) halîfelerinin sekizincisi olan Abdürrahmân-ı sâlis, elli sene adâlet ile<br />

hükm sürüp, 350 [m. 961] senesinde yetmiş iki yaşında vefât etdi).<br />

Fekat sonra, islâm ahlâkını, Allahü teâlânın emrlerini bırakdıklarından, hattâ<br />

Ehl-i sünnet i’tikâdını bozarak, islâmiyyeti içerden yıkmak alçaklığı başladığından,<br />

Pirene dağlarını aşamadılar. 423 [m. 1031] de Ümeyye devleti çökdü. Bunlardan<br />

sonra Endülüse, önce (Mülessimîn) veyâ (Murâbitîn) denilen devlet, bundan<br />

sonra da, (Muvahhidîn) devleti hâkim oldu. Fekat İspanyollar, 897 [m. 1492] de,<br />

Gırnata şehrini de alıp müslimânları öldürdüler. Sözde müslimân olup da, Allahü<br />

teâlânın emrlerine uymamanın cezâsını buldular. İspanya fâci’ası olmasaydı, felsefeci<br />

İbnürrüşdün ve İbni Hazmın bozuk fikrleri, belki din ve îmân hâlini alıp dünyâya<br />

yayılacak, bugünkü hazîn levha, yüzlerce sene önce meydâna çıkacakdı.<br />

O hâlde, beşeriyyeti ızdırâbdan, felâketden kurtaran, Fâtımîler, Resûlîler gibi,<br />

islâm ismini taşıyan, îmânı ve ameli bozuk devletler değil, Emevîler, Tîmûr oğulları<br />

ve Osmânlılar gibi, Ehl-i sünnet olan ve dînine sarılan milletler olmuşdur. Bun-<br />

– 532 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!