22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

görülmekdedir. Eski ve yeni Selefîlerin hepsine birden (Ehl-i sünnet-i hâssa) denir.<br />

Ehl-i sünnet kelâmcıları ba’zı nassları te’vîl etmişlerse de, Selefîyye buna<br />

muhâlifdir. Selefiyye, Allahın yüzü ve gelmesi, insanların yüzüne ve gelmesine benzemez<br />

diyerek müşebbiheden ayrılmışdır) diyorlar.<br />

(Eş’arî) ve (Mâtürîdî) mezhebleri sonradan kurulmuş demek doğru değildir. Bu<br />

iki büyük imâm, Selef-i sâlihînin bildirdikleri i’tikâd, îmân bilgilerini açıklamışlar,<br />

kısmlara bölmüşler, gençlerin anlayabileceği bir şeklde yaymışlardır. İmâm-ı<br />

Eş’arî, İmâm-ı Şâfi’înin talebesi zincirinde bulunmakdadır. İmâm-ı Mâtürîdî de,<br />

İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin talebeleri zincirinin büyük bir halkasıdır. Eş’arî ve<br />

Mâtürîdî, hocalarının i’tikâddaki müşterek olan mezheblerinden dışarı çıkmamış,<br />

mezheb kurmamışdır. Bu ikisinin ve hocalarının ve dört mezheb imâmının tek<br />

bir i’tikâdı vardır. Bu da (Ehl-i sünnet vel cemâ’at) ismi ile meşhûr olan i’tikâd mezhebidir.<br />

Bu fırkada bulunanların i’tikâdları, inanışları, Eshâb-ı kirâmın ve Tâbi’înin<br />

ve Tebe-i tâbi’înin inanışlarıdır. İmâm-ı a’zam Ebû Hanîfenin yazdığı,<br />

(Fıkh-ul-ekber) kitâbı, Ehl-i sünnet mezhebini müdâfe’a etmekdedir. Bu kitâbda<br />

ve İmâm-ı Gazâlînin, (İlcâm-ül-avâm-anil-kelâm) kitâbında Selefiyye kelimesi<br />

yokdur. Bu iki kitâb ve (Fıkh-ul-ekber) kitâbının şerhleri arasında (Kavl-ül-fasl)<br />

kitâbı, Ehl-i sünnet fırkasını bildirmekde ve bid’at fırkaları ile felsefecilere cevâblar<br />

vermekdedir. Kavl-ül-fasl ve İlcâm kitâbını Hakîkat Kitâbevi basdırmışdır.<br />

İmâm-ı Gazâlî, (İlcâm-ül-avâm) kitâbında, (Bu kitâbda i’tikâddaki fırkalardan,<br />

Selef mezhebinin hak olduğunu, bildireceğim. Bu mezhebden ayrılanların bid’at sâhibi<br />

olduklarını anlatacağım. Selef mezhebi demek, Eshâbın ve Tâbi’înin i’tikâdları<br />

demekdir. Bu mezhebin esâsları yedidir) diyor. Görülüyor ki, İlcâm kitâbı, Selef<br />

mezhebinin yedi esâsını yazmakdadır. Buna Selefiyyenin yedi esâsı demek, kitâbın<br />

yazısını değişdirmek ve İmâm-ı Gazâlîye iftirâ etmek olmakdadır. Ehl-i sünnet<br />

kitâblarının hepsinde, meselâ, çok kıymetli fıkh kitâbı olan, (Dürr-ül-muhtâr)ın<br />

Şâhidlik kısmında, Selef ve Halef dedikden sonra; (Selef, Eshâb-ı kirâmın ve Tâbi’înin<br />

ismidir. Bunlara (Selef-i sâlihîn) de denir. Halef de, Selef-i sâlihînden sonra<br />

gelen Ehl-i sünnet âlimlerine denir) yazılıdır. İmâm-ı Gazâlî ve İmâm-ı Râzî ve<br />

tefsîr âlimlerinin baş tâcı olan İmâm-ı Beydâvî, hep Selef-i sâlihîn mezhebinde idiler.<br />

Bunların zemânında türeyen bid’at fırkaları, ilm-i kelâma felsefeyi karışdırdılar.<br />

Hattâ îmânlarının esâsını felsefe üzerine kurdular. (Milel ve Nihal) kitâbında<br />

bu bozuk fırkaların inançları geniş anlatılmakdadır. Bu üç imâm, bu bozuk fırkalara<br />

karşı Ehl-i sünnet i’tikâdını müdâfe’a ederken ve onların sapık fikrlerini çürütürken,<br />

onların felsefelerine de geniş cevâblar verdiler. Bu cevâbları, Ehl-i sünnet<br />

mezhebine felsefeyi karışdırmak değildir. Bil’akis kelâm ilmini, kendisine karışdırılan<br />

felsefî düşüncelerden temizlemekdir. Beydâvîde ve bunun şerhlerinin en<br />

kıymetlisi olan (Şeyhzâde) tefsîrinde hiçbir felsefî düşünce, hiçbir felsefî metod yokdur.<br />

Bu yüce imâmlara felsefe yolunda idiler demek, çok çirkin iftirâdır. Ehl-i<br />

sünnet âlimlerine bu iftirâyı ilk olarak, İbni Teymiyye, (Vâsıta) kitâbında yazmışdır.<br />

İbni Teymiyyenin ve talebesi İbn-ül-Kayyım-ıl-cevziyyenin Selefiyye mezhebini<br />

ihyâya çalışdıklarını söylemek ise, hak yolda olanlar ile bâtıl yola sapmış<br />

olanların ayrıldığı mühim bir noktadır. Bu iki şahısdan evvel Selefiyye mezhebi, hattâ<br />

Selefiyye kelimesi yok idi ki, bu ikisinin ihyâya çalışdığı söylenilebilsin. Bu ikisinden<br />

evvel yalnız ve tek hak i’tikâd olarak (Ehl-i sünnet vel-cemâ’at) ismi verilmiş<br />

olan Selef-i sâlihînin mezhebi vardı. İbni Teymiyye, bu hak mezhebi bozmuş,<br />

birçok bid’atlar meydâna çıkarmışdır. Şimdi mezhebsizlerin, dinde reformcuların,<br />

kitâblarının, sözlerinin, yanlış düşüncelerinin kaynağı, hep İbni Teymiyyenin<br />

bid’atleridir. Bunlar, kendilerinin hak yolda olduklarına gençleri inandırmak için,<br />

korkunç bir hîle ortaya çıkardılar. İbni Teymiyyenin bid’atlerini, yanlış fikrlerini<br />

haklı göstererek, gençleri onun yoluna sürüklemek için, Selef-i sâlihîne Selefiyye<br />

ismini verdiler. Selef-i sâlihînin halefleri olan islâm âlimlerine felsefe ve bid’at lekelerini<br />

bulaşdırdılar. Bunları, Selefiyye dedikleri uydurma ismden ayrılmakla suç-<br />

– 491 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!