22.03.2018 Views

Tam ilmihal Seadet-i Ebediyye - Huseyin Hilmi Isik - M. Siddik Gumus

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

süz kılmıyan, seksen kerre üçyüzaltmış bin sene Cehennemde yanacakdır. [(Medâric-ün-nübüvve)<br />

beşyüzonuncu ve (Ma’rifetnâme)nin yüzonsekizinci sahîfelerinde<br />

diyor ki, (Böyle meşhûr misâlleri söylemek, sayı bildirmek için değil, sayının<br />

çokluğunu ve ehemmiyyetini göstermek içindir).] O hâlde, nemâzı özrsüz, tenbellikle<br />

kılmıyanlara yazıklar olsun! Âlimlerimiz, söz birliği ile diyor ki, (Nemâz<br />

kılmıyanın şâhidliği kabûl olmaz. Çünki, nemâz kılmıyan fâsıkdır. Farz nemâzlar,<br />

mü’minin Allahü teâlâya karşı olan borcudur. Vaktinde kılmadıkca borcdan kurtulamaz).<br />

(Akîdetünnecâh) kitâbında diyor ki, (Bir kimse, tevbe-i nasûh yaparsa,<br />

günâhları afv olur. Nemâzlarını kazâ etmedikce, yalnız tevbe ile afv olmaz. Kazâ<br />

etdikden sonra tevbe ederse, afv olması ümmîd edilir).<br />

İbni Nüceym Zeyn-ül-Âbidîn, (Kebâir ve segâir) kitâbında buyuruyor ki, (Farz<br />

nemâzları [yanlış takvîmlere uyarak] vakti girmeden önce kılmak ve vakti çıkdıkdan<br />

sonra kılmak büyük günâhdır. Büyük günâh, ancak tevbe etmekle afv olur. Küçük<br />

günâhları afv etdirecek şeyler çokdur. Tevbe ederken, kılmadığı nemâzları kazâ<br />

etmesi lâzımdır. Kabûl olan hac, büyük günâhları temizler diyen âlimler, nemâzları<br />

kazâ etmek lâzım olmaz dememişlerdir. Nemâzı vaktinden sonraya özrsüz gecikdirmek<br />

günâhı afv olur demişlerdir. Ayrıca kazâ etmek lâzımdır. Kazâ etmeğe<br />

gücü varken kazâ etmezse, ayrıca büyük bir günâh dahâ işlemiş olur). Hanefîde iftitâh<br />

tekbîrini vakt çıkmadan alan, şâfi’îde ve mâlikîde bir rek’ati vakt çıkmadan<br />

kılan, nemâzını vaktinde kılmış olur. Nemâzın hepsi vakt içinde temâm olmazsa,<br />

küçük günâh olur.<br />

(Dürr-ül-müntekâ)da buyuruyor ki, (Nemâzı vazîfe tanımıyan, farz olduğuna<br />

inanmıyan kâfir olur. Mürted ve kâfir memleketinde îmâna gelenler, nemâzın farz<br />

olduğunu işitinceye kadar, kılmadıkları nemâzları kazâ etmez).<br />

İbni Âbidîn “rahmetullahi teâlâ aleyh”, nemâzın niyyetini anlatırken ve (Fetâvâ-i<br />

kübrâ) kitâbı, yirmialtıncı sahîfede buyuruyor ki, (Bir kimse, senelerce nemâz<br />

kılsa, fekat hangileri ilk ve son sünnet olduğunu bilmese, hepsini, farz niyyet<br />

ederek kılsa, hepsi kabûl olur. Çünki, sünnetlere, farz diye niyyet edilirse, sünnet<br />

kabûl olur). Her nemâz vaktinde ilk kıldığı, farz olur. Sonra kıldıkları sünnet<br />

olur. (Halebî-yi sagîr)de diyor ki, (Senelerce kılmış olduğu nemâzlarda [ya’nî<br />

oniki şartından herhangisinde] noksanı olduğunu anlıyan kimsenin, bu nemâzların<br />

hepsini kazâ etmesi iyi olur. Noksanı yok ise, bunları kazâ etmesi, mekrûh olur<br />

veyâ olmaz denildi. Mekrûh olmaz diyenler de, bu kazâları, sabâh ve ikindi nemâzlarından<br />

sonra kılmamalıdır. Çünki, [kazâsı yok ise], hep nâfile olurlar dedi).<br />

(Eşbâh)da buyuruyor ki, (Beş vakt nemâzın ilk ve son sünnetlerini, ya’nî müekked<br />

sünnetleri kılarken, sünnet olduğuna niyyet etmek lüzûmunda sahîh olan,<br />

güvenilen fetvâ, şart olmadığını göstermekdedir. Revâtib sünnetler, nâfile niyyeti<br />

ile veyâ yalnız nemâza niyyet ederek sahîh olur. Ya’nî o vaktin sünneti olur. Ayrıca<br />

sünnet diye niyyet etmeğe lüzûm yokdur. İmâm-ı Zeyla’î de “rahmetullahi teâlâ<br />

aleyh”, böyle buyurmuşdur. Meselâ fecr doğmadan, teheccüd niyyeti ile, iki<br />

rek’at kılınca, fecrin başlamış olduğu, sonradan anlaşılsa, bu nemâz, sabâh sünneti<br />

yerine geçer. Ayrıca sabâh sünneti kılmak lâzım olmaz. Öğlenin farzında dördüncü<br />

rek’atde oturdukdan sonra unutarak beşinci rek’ate kalksa, altıncı rek’ati<br />

de kılıp selâm verir. İki rek’ati nâfile olur. Bu iki rek’atin son sünnet olmaması, sünnet<br />

olarak niyyet edilmediği için olmayıp, sünnete ayrı bir tekbîrle başlamadığı içindir.<br />

Terâvîhde de, terâvîh olduğuna niyyet etmek şart olmadığı haberi sağlamdır.<br />

Bunun gibi, kazâya kalmış öğle nemâzı olmıyan kimse, Cum’a nemâzından sonra<br />

kıldığı dört rek’ate (Vaktine yetişip kılmamış olduğum son öğleyi kılmağa) niyyet<br />

etse, sonra Cum’a nemâzının sahîh olduğu anlaşılsa, sağlam ve sahîh habere göre,<br />

bu dört rek’at, Cum’a sünneti olur). Ellidokuzuncu sahîfede diyor ki, (Nâfileleri<br />

ve Râtibe sünnetleri, yalnız nemâz kılmağa veyâ sünnetden başka bir nemâza<br />

niyyet ederek kılınca, sahîh olacaklarını dahâ önce bildirmişdik). Görülüyor ki,<br />

nemâz vakti içinde, o vaktin farzından başka kılınan her nemâz [meselâ kazâ nemâzı],<br />

o vaktin sünneti de olur.<br />

– 284 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!